Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1622
Karar No: 2013/7336

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/1622 Esas 2013/7336 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/1622 E.  ,  2013/7336 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin giderden ve değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, müvekkili hakkında 6831 sayılı Orman Kanununa muhalefet suçlamasıyla açılan davalarda müvekkilinin evinin ve müştemilatının kapsadığı alanın orman sayılmayan yerlerden olduğu saptanarak müvekkilinin suçlamalardan beraat ettiğini ve kararın Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından onanarak kesinleştiğini, yörede yapılan orman kadastro çalışmalarında da 11 nolu Orman Kadastro Komisyonunun müvekkilinin yaptığı ev ve müştemilatı gördüğünü ve melen Orman İşletme Şefliği yazısında ve Sulh Ceza Mahkemesine sunulan bilirkişi raporlarında müvekkilinin taşınmazının 16, 17, 18 ve 19 numaralı orman sınır noktaları arasında orman sınırı dışında ziraat arazisi olarak bırakıldığını, ancak; 23/12/2009 tarihinde askı ilânına verilen orman kadastro haritasında müvekkilinin taşınmazının tutanağın aksine 16 ve 17 numaralı orman sınır noktalarının solunda orman sınırları içinde gösterildiğini belirterek 16 ve 17 numaralı orman kadastro sınır noktalarının solunda kalan ve müvekkilinin işgalindeki yaklaşık 700-800 m²’lik yerin orman kadastro sınırları dışına çıkartılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davacının davasının kabulüne ve orman bilirkişi Zekeriya Kendir’in 15/03/2011 tarihli raporunda dava konusu yerin orman kadastro haritasında 16, 17, 18 ve 19 numaralı orman sınır noktalarının solunda kaldığı gerekçesiyle dava konusu yerin orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmiş, davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmekle, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 28/02/2012 gün ve 2011/13494 – 2012/2868 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece, dava konusu edilen yerler eski tarihli resmi belgelere göre orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle, davacı gerçek kişinin davasının kabulüne karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya içeriğine, toplanan deliller ile usûl ve kanuna uygun düşmemektedir. Şöyle ki; 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesinde "orman kadastro komisyonlarınca sınırlama ve 2. maddeye göre orman sınırları dışına çıkarma işlemlerine karşı "...hak sahibi gerçek ve tüzel kişilerin altı aylık askı ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde itiraz edebileceklerinin" belirtildiği, kanun metninde geçen "hak sahibi" ya da "sahiplik" kavramından ne anlaşılması gerektiği, orman kadastrosunun yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren Orman Kadastro Yönetmeliğinin 23/j ve 24. maddesinde açıklandığı, herhangi bir belgeye dayanmayan ya da orman kadastro tutanağının düzenlendiği tarihe kadar 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı koşulları taşımayan davacı zilyetliğinin korunmaya değer, kanunda ve yönetmelikte öngörülen "hak sahibi" olma ve dolayısıyla davacı kişiye orman kadastrosuna itiraz davası açma konusunda aktif davacı olma sıfatı vermeyeceği açıktır. Somut olayda, yörede yapılan orman kadastrosunun 23/12/2009 tarihinde ilân edildiği ve davanın 18/06/2010 tarihinde 6 aylık süre içinde açılmış olduğu anlaşılmakta ise de, 04/03/2011 tarihinde yapılan keşif sırasında beyanı alınan yerel bilirkişiler ..., davacının dava konusu taşınmaz üzerindeki evi 1999 yılında meydana gelen depremden sonra yaptığını, daha öncesinde ise bu yerde oturmadığını, davacı ...’ın evini yapmış olduğu yerin geçmişte yeşillik olduğunu ve mera olarak kullanıldığını beyan etmişlerdir. Hal böyle olunca, davacı gerçek kişi tarafından, orman kadastro tutanaklarının düzenlendiği 2003 yılından önce 20 yıl davasız (çekişmesiz) aralıksız ve malik sıfatıyla sürdürülen bir zilyetliğin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davacı gerçek kişinin, dava konusu taşınmazlar ile ilgili olarak hakkında 6831 sayılı Orman Kanununa muhalefet etme suçlamasıyla açılan ceza davalarından beraat etmesi davacı kişiye "hak sahibi" olma ve dolayısıyla orman kadastrosuna itiraz davası açma konusunda aktif davacı olma sıfatı veremeyeceğine göre, davacı gerçek kişinin açtığı davanın reddine karar vermek gerekirken, mahkemece değinilen yönler gözetilmeksizin, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    Kabule göre de; fen bilirkişileri .... ve ....’ın 13/06/2011 tarihli ek raporu ile uyumlu olmayan, ancak; mahkemece, hükme dayanak alınan raporu düzenleyen orman bilirkişisi....’in 15/03/2011 tarihli raporunda, dava konusu edilen yerin 16, 17, 18 ve 19 numaralı orman sınır noktalarının solunda, orman sayılmayan yer olarak sınırlandırıldığını (orman kadastro sınırları dışında olduğunu) ifade ettiği halde, bu rapor dayanak yapılarak dava konusu yerin orman sınırları dışına çıkartılmasına karar verilmesi çelişki arz ettiğinden isabetsiz olmuştur.] denilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, 28/03/2011 tarihli raporda koordinatlarıyla belirtilen dava konusu taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 2003 yılında yapılan ve 23/12/2009 ilâ 23/06/2010 tarihleri arasında ilân edilerek eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.Ancak,dava orman kadastrosuna itiraz davası olduğuna göre, mahkemece davanın reddine karar vermekle yetinilmesi gerekirken, ayrıca tescil hükmü kurulması doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple;hüküm fıkrasının (2) ve (3) numaralı bentlerinin hükümden çıkarılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/06/2013 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi