Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/8021 Esas 2016/4848 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın... kimlik no"lu ... yönünden zamanaşımı yönünden reddine, ... yönünden kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılardanTC kimlik no"lu ... tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili dilekçesi ile; davalı ...kimlik numaralı davalı ..."ın idarenin su abonesi ve bu aboneliğin fiili kullanıcıları olduklarını belirterek, 18.02.2013 tarihi itibariyle tahakkuk eden toplam 3.335,46 TL idare alacağının, dava tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek aylık % 1,95 ve değişen oranlarda gecikme cezası ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
...avalı ... vekili cevap dilekçesi ile; davacının talebinin 1991-2002 yılları arasındaki dönemlere ilişkin su faturalarının tahsili amaçlı olduğunu, bu nedenle öncelikle hesaplama yapılan alacaklara ilişkin zamanaşımı def"inin olduğunu, müvekkilinin su sayacının bulunduğu iş yerinde kiracı sıfatıyla bulunduğunu, 1979 yılında gayrimenkulün satılması sonucu da oradan ayrıldığını, dosyada mübrez 01.01.1972 tarihli sözleşmede bulunan imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek, sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olup olmadığının tespiti ile borçtan sorumlu tutulamayacağı hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasını talep etmiştir.
Diğer davalı .... kimlik numaralı davalı ... davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece;...no.lu ... yönünden davanın zamanaşımı yönünden reddine, ...en davanın kabulüne, 3.335,46 TL"nin dava tarihi 20.02.2013 tarihinde itibaren işleyecek asıl alacak 2.527TL üzerinde işleyecek aylık %1,95 oranında gecikme faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm ... kimlik numaralı davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
va; su kullanım bedelinden doğan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın 167.maddesine göre; ""Mahkeme, yargılamanın iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için, birlikte açılmış veya sonradan birleştirilmiş davaların ayrılmasına, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden karar verebilir. Bu durumda mahkeme, ayrılmasına karar verilen davalara bakmaya devam eder.""
Mahkemece davaların ayrılmasına karar verilmiş ise ayrılan dava için ayrı bir dosya açılır ve ayrılan davaya ayrı bir esas numarası verilir. Bu aşamadan sonra ilk esas numarası almış davada artık ayrılan dava konusunda herhangi bir karar verilemez.
Somut olayda da mahkemece; 24.04.2014 tarihli duruşmada ara kara ile,... kimlik no.lu ... hakkındaki davanın tefriki (ayrılması) ile ön inceleme aşamasının alınmasına ve yeni bir esas verilmesine karar verilmiş olup ayırma kararı verilen davada taraf sıfatı kalmamıştır.
Mahkemece yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda; hakkındaki davanın ayrılmasına karar verilen... TC. kimlik no.lu ... yönünden artık mahkemece herhangi bir karar verilemeyeceği göz önünde bulundurulmadan, ...ı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.