3. Hukuk Dairesi 2015/12062 E. , 2016/4831 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 29.03.2016 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili...geldi. Karşı taraftan davalı vekili Av. ... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının... bağlı olarak minibüs işlettiğini, ...arasında bir kısım protokoller imzalandığını, iş bu protokoller doğrultusunda davacının davalı lehine 20/06/2011 ödeme tarihli 38.100,00 TL bedelli üç adet senet düzenleyerek verdiğini, akabinde senet bedellerini ödeyerek bono asıllarını geri aldığını, protokol şartlarının gerçekleşmediğini, düzenlenen bonolara dayalı olarak alınan bedelin haksız olduğunu ileri sürerek, 114.300,00 TL"nin dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 03/09/2014 tarihli dilekçesi ile; taraflar arasında akdedilen protokol anlaşmalarının yetkisiz ve hukuka aykırı şekilde tanzim edildiğini ve bu sözleşmelerin geçersiz olduğunu, sözleşmelerin geçersizliğinin tespitine ve bu sözleşmelere bağlı olarak ödenen 114.300,00 TL.nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın zamanaşımına uğradığını, davalıya 114.000 TL ödeme yapılmadığını, davalının her iki odaya da üye olması nedeni ile ve iki aracı olduğundan bu araçlar için toplamda 76.200 TL ödeme yapması gerektiğinden 76.200 TL"yi almayıp mahsuplaşmayı teklif ettiğini, idare mahkemesinin iptal kararına rağmen minibüsçülerin aynı hatlarda kapasite artırımı yaptıkları araçları ile usulsüz yolcu taşımaya devam ettiklerini savunarak, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, protokol tarihine kadar doğan zararın varlığının sabit olduğu, davacı ve davalının protokol ve sözleşmeleri yapan Esnaf Odası ve kooperatife bağlı oldukları, sözleşmeleri kabullendikleri, sözleşme gereği edimlerini ifa ettikleri, bu aşamada var olan zararın giderilmesi karşısında sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülemeyeceği, bu zarar karşılığı olarak ödenen bedelin iadesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
Dava, davacının üyesi olduğu dava dışı Minibüs Odası ile davalının üyesi olduğu dava dışı Kooperatif arasında düzenlenen anlaşma ve protokollerin geçersizliğine dayalı olarak geçersiz sözleşmeler uyarınca ödenen senet bedelinin istirdatı istemine ilişkin olup, dava konusu senedin dosya arasında bulunan anlaşma, çeşitli protokoller çerçevesinde davacı tarafından keşide edildiği dosya kapsamı ile sabittir. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, senedin keşide edilme nedeninin ortadan kalkıp kalkmadığı noktasında toplanmakta olup, mahkemece dava konusu senedin davalı kooperatif ortaklarının doğmuş zararlarına ilişkin olarak verildiği kabul edilerek yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Ancak, davacınında içerisinde bulunduğu minibüsçülerin araçlarının kapasitesinin artırımına ve dava konusu senetlerin keşide edilmesine dayanak yapılan Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı UKOME Genel Kurulunun 26.10.2007 tarihli kararının ... İdare Mahkemesinin 2011/342 E.- 2011/574 K.sayılı ilamı ile iptal edilmesi karşısında iptal kararına rağmen anılan UKOME kararının fiilen uygulamasının devam edip etmediği, UKOME kararının uygulanması nedeniyle davalı tarafın zarara uğrayıp uğramadığı, uğramışsa ne miktar zarara uğradığı, bu bağlamda senedin keşide edilme nedeninin ortadan kalkıp kalkmadığı ya da ne oranda ortadan kalktığı hususlarında mahkemece yeterince inceleme yapılmadığı gibi, iptal edilen UKOME kararı yerine yeni alınan... Kooperatifi arasındaki anlaşma ve protokoller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, ödenen bedelin davalının uğradığı zarar karşılığı kabul edilerek, eksik araştırma ve inceleme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davacı taraf için duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre takdir edilen 1.350 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacı tarafa verilmesine ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.