Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1917
Karar No: 2016/4821
Karar Tarihi: 29.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/1917 Esas 2016/4821 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davanın konusu, baba ile kızı arasında yardım nafakası davasıdır. Davacı, üniversite eğitimi alan kızı için aylık 1200 TL yardım nafakası istemiştir. Mahkeme, davacı lehine 120 TL yardım nafakasına karar vermiştir. Ancak davacı vekili bu kararı temyiz etmiştir. Herkesin yoksulluğa düşmesini önlemek için yardım nafakası vermekle yükümlü olduğu belirtilmiştir. Ayrıca, okuyan kişinin kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürememesi durumunda, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebileceği bildirilmiştir. Davalı babanın Bağ-Kur emeklisi olduğu, aylık 830 TL geliri olduğu, iki dairesi olduğu ve davacının annesi tarafından geçindirildiği belirtilmiştir. Mevzuata göre, davacının giderleri, nafaka yükümlüsü babaın geliriyle orantılı olacak şekilde hakkaniyet ilkesi de gözetilerek daha uygun bir miktar belirlenmeliydi. Bu nedenle, mahkemenin yazılı şekilde karar vermesi doğru görülmemiştir ve hüküm bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: Türk Medeni Kanunu'nun 328., 364/1. ve 365/2. maddeleri.
3. Hukuk Dairesi         2016/1917 E.  ,  2016/4821 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili olan davacının, davalının kızı olduğunu, üniversite eğitimi aldığını beyan ederek, aylık 1200 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, aylık 120 TL yardım nafakasına karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir.
TMK.nun 328.maddesi gereğince, anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Ancak çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa ana ve baba durum ve koşullarına göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.
TMK."nun 364/1.maddesinde; "herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve alt soyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür".
TMK."nun 365/2 maddesinde; "dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir" düzenlemesi yer almaktadır.
Hukuk Genel Kurulunun 07.06.1998 tarih, 1998/656 E; 688 K.sayılı ilamında da; "...yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul kabul edilmesi gerektiği..." vurgulanmıştır.
Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.
Okumakta olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır.
Somut olayda davalı babanın Bağ-Kur emeklisi olduğu,aylık 830 TL gelirinin bulunduğu, iki dairesinin olduğu, dairenin birinde evli olan kızının oturduğu, diğer daire kirada olup, buradan aldığı kira ile kendi kirasını karşıladığı, davacının ODTÜ Kamu Yönetimi Bölümünde okuduğu, davacının annesinin ise memur emeklisi olup, davacı kızın geçimini sağladığı anlaşılmıştır.
Mevcut dosya kapsamına göre; davacı lehine hükmedilen yardım nafakasının miktarı, davacıya ait giderlerin büyük bölümüne dava dışı annenin katlanmasına neden olacak denli azdır.
Yukarıda anılan ilkeler uyarınca; davacının giderleri, nafaka yükümlüsü babanın geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun"un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek, daha uygun bir miktar yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi