12. Hukuk Dairesi Esas No: 2010/22931 Karar No: 2010/23696 Karar Tarihi: 18.10.2010
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2010/22931 Esas 2010/23696 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2010/22931 E. , 2010/23696 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 15/06/2010 NUMARASI : 2010/775-2010/884
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İcra müdürlüğünce haczedilip seferden men edilen geminin, seferden men kararının kaldırılması için borçlu tarafından icra mahkemesine başvurulduğu görülmüştür. Haciz, belirli bir para alacağının tahsilini sağlamak için borçluya ait mal ve haklara icra memurunun beyanı ile hukuken el konulmasıdır. Haczin uygulanmasından sonra icra dairesinin istediği zaman bu mallara el koyabilmek imkanına sahip olması gerekli olup, alacaklının onayı bulunmaksızın paraya çevirme imkanını zorlaştıracak nitelikte bir işlem yapılması mümkün değildir. Bu nedenle mahcuz geminin sicile kayıtlı olduğu ve alacaklının alacağına kavuşması için gerekli haczi gerçekleştirdiği gerekçe gösterilerek seferden men kararının kaldırılması yasaya uygun değildir. Öte yandan, TTK.nun 892.maddesi uyarınca, yola çıkmaya hazır bir gemi haczedilemez. Aynı kanunun 817.maddesi uyarınca ise; “Tekne, umumi donatım, makine, kazan gibi esas kısımları bakımından yapacağı yolculuğun (Tamamıyla anormal tehlikeler hariç) deniz tehlikelerine karşı koyabilecek durumda olan bir gemi "Denize elverişli" sayılır. Denize elverişli olan gemi, teşkilatı, yükleme durumu, yakıtı, kumanyası, gemi adamlarının yeterliği ve sayısı bakımlarından yapacağı yolculuğun (Tamamıyla anormal tehlikeler hariç) tehlikelerine karşı koyabilmek için gerekli vasıfları haiz bulunduğu takdirde "Yola elverişli" sayılır.” Bu durumda, mahkemece duruşma açılarak, tarafların iddia ve savunmaları alınmak suretiyle, geminin TTK.nun 817.maddesi gereğince “yola elverişli” olup olmadığının bilirkişi marifetiyle saptanıp, TTK.nun 892.maddesi de göz önüne alınarak, oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.