Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/17306
Karar No: 2015/14930
Karar Tarihi: 24.12.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/17306 Esas 2015/14930 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/17306 E.  ,  2015/14930 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı ... arasında birlikte taşınmaz alım satım yapmak konusunda irade birliği adi ortaklık bulunduğunu, bu amaca uygun olarak dava dışı ... ... Bankası"nda müşterek hesap açarak taşınmaz alım-satımı yaptıklarını, ancak daha sonra davalı ile müvekkili arasında anlaşmazlık çıkması nedeniyle davalı tarafından müvekkili aleyhine ... 9.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/509 esas sayılı dosyasında adi ortaklığın tasfiyesi amacıyla alacak davası açıldığını, kendilerinin de cevap süresi içinde karşı dava açtıklarını ve davanın halen devam ettiğini, davalı ile müvekkili arasındaki adi ortaklık ilişkisi nedeniyle adi ortaklığa tabi bir kısım taşınmazların müvekkili adına tescil edildiğini, dava konusu taşınmazın da davalı ... adına tescil edildiğini, ancak bu taşınmazın müvekkilinden mal kaçırmak amacıyla diğer davalı ... Şti"ne satıldığını ileri sürerek muvazaalı satış işleminin iptali ile davalı ... Öner adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece evrak üzerinde yapılan inceleme sonunda davacı ile davalı ... arasında devam eden ... 9.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/509 Esas numarasında kayıtlı adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin davanın bulunduğu, o davada değerlendirilebilecek bir hususun ayrı bir dava şeklinde açılmasında hukuki yarar bulunmadığı, o davada mahkemece gerekli görülürse verilecek yetki ile muvazaa iddiasına dayanılarak tapu iptali ve tescil davasının açılabileceği gerekçesiyle HMK"nun 114/1-d, h ve 115.maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dava, BK"nun 19 (eski 18md) maddesinde düzenlenen muvazaa hukuksal nedenine dayalı iptal istemine ilişkindir.
    BK"nun 19.maddesinde anlamını bulan muvazaa, tarafların 3.kişileri aldatmak amacı ile ve fakat kendi gerçek iradelerine uygun olmayan ve aralarında hüküm ve sonuç doğurmayan bir görünüş yaratmak hususunda anlaşmalarıdır şeklinde tanımlanabilir. Tarafların görünüşte yaptıkları işlemle, iradelerinin birleştiği işlem birbirinden farklılık taşıdığı durumlarda muvazaanın söz konusu olduğu kabul edilmelidir. Kural olarak üçüncü kişiler muvazaa nedeniyle zarara uğradıkları takdirde tek taraflı ve çok taraflı hukuki muamelelerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Çünkü muvazaalı bir işlem ile üçüncü kişinin zarar görmesi ona karşı işlenmiş bir haksız eşlem niteliğindedir. Ancak, üçüncü kişilerin muvazaalı işlem ile zararı gördüklerinin benimsenebilmesi için onun işlemi yapandan alacağının bulunması ve bulacağın ödenmesini önlemek için muvazaalı işlemin yapılmış olması gerekir.
    Somut olayda taraflar arasında adi ortaklığın tasfiyesi amacıyla ... 9.Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/509 esas sayılı dosyasında görülmekte olan bir davanın bulunduğu, eldeki bu davanın da adi ortaklığa dahil olduğu iddia edilen taşınmazın davalı 3.kişiye satış işleminin iptali için açıldığı anlaşılmaktadır.
    Her iki dava farklı davalar olup davacı, şahsi hakkına dayanarak görülmekte olan adi ortaklığın tasfiyesine yönelik alacak davası ile hak edebileceği ortaklık payı alacağının tahsilini sağlamak amacıyla eldeki davayı açmıştır. Davacının böyle bir davayı açmasında hukuki yararının bulunduğunun ortaklığın tasfiyesine ilişkin davada mahkemece verilecek yetkiye gerek kalmadan da dava açılabileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda işin esasına girilerek, tarafların delillerinin toplanması, varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi