20. Hukuk Dairesi 2013/2169 E. , 2013/7290 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği .... Köyünde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne; fen bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 4607.86 m², (C) ile gösterilen 16349.80 m² ve (D) ile gösterilen 5968.68 m² olarak gösterilen taşınmazların davacı gerçek kişi adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davalı Hazine tarafından temyizi üzerine, 20. Hukuk Dairesinin 04/05/2010 tarih ve 2010/211- 2010/5801 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Çekişmeli taşınmazların yer aldığı Doğanlıkarahasan Köyünde dava sırasında yapılıp, ilân edilen orman kadastrosu bulunduğu, bu nedenle, eldeki tescil davasının orman kadastrosuna itiraz davasına dönüştüğü, bu tür davaların kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği, bu nedenle; mahkemece, orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucunun beklenmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak orman kadastrosuna itiraz davası, tescil davasından ayrılmış; orman kadastrosuna itiraz yönünden görevsizlik kararı verilerek bu davanın kadastro mahkemesinde sonuçlanması beklenmiştir.
Kadastro mahkemesinin 2012/25 Esas - 2012/23 Karar sayılı dosyasında görülen dava sonucunda, çekişmeli taşınmazın yargılama sırasında yörede yapılan orman kadastrosunda orman kadastro sınırları dışında bırakılmış olmasından dolayı davacı gerçek kişinin sıfat yokluğu nedeniyle davasının reddine karar verilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesince tescil davasına devam edilmiş; davanın kabulüne, bilirkişi krokisinde (B) ile gösterilen 4607.86 m², (C) ile gösterilen 16349.80 m² ve (D) ile gösterilen 5968.68 m² olarak gösterilen taşınmazların davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
Taşınmazların bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1966 yılında yapılmış ve 04/12/1967 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda temyize konu (B), (C) ve (D) bölümlerin orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davacı yararına 3402 sayılı Yasanın 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 27/06/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.