Esas No: 2022/3702
Karar No: 2022/15071
Karar Tarihi: 24.10.2022
Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2022/3702 Esas 2022/15071 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan beraat etmiş olmasına rağmen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan cezalandırılmıştır. Ancak, kanun maddeleri gereği gerçekleşmeyen suç nedeniyle sanığın cezalandırılamayacağı belirtilerek karar bozulmuştur. TCK'nun 268. maddesi, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçunu tanımlamaktadır. Ancak, bu suçun oluşması için öncelikle gerçek bir suçun işlenmesi ve bu suçun faili ile başkasının kimlik bilgilerini kullanma eyleminin failinin aynı kişi olması gerekmektedir. Eğer gerçekleşen suç yoksa, bu eylem TCK'nun 206. maddesi uyarınca değerlendirilmelidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Gerekçeli karar mağdure...'ya tebliğ edilmesine rağmen temyiz talebinde bulunmaması karşısında, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan katılan vekilinin mağdur çocuk ...'ya yönelik hükme ilişkin temyiz talebine hasren inceleme yapılmıştır.
1- Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan katılan vekilinin talebine ilişkin yapılan temyiz incelemesinde;
Mahkemece kanıtlar değerlendirilip, gerektirici nedenleri açıklanmak suretiyle verilen beraat kararı, usul ve yasaya uygun bulunduğundan, katılan vekilinin atılı suçun unsurlarının oluştuğuna ve eksik incelemeyle karar verildiğine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,
2- Sanık hakkında başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması suçuna ilişkin yapılan temyiz incelemesinde ise;
25.06.2019 tarih ve 2019/8-249 Esas ve 2019/499 Karar sayılı Ceza Genel Kurul kararında belirtildiği üzere; TCK.nın 268 maddedeki suçun oluşması için öncelikle, fail tarafından işlenen bir suçun bulunması gerekmektedir. Başka deyişle iftira suçunun aksine, bu madde bakımından gerçek bir suçun işlenmesi ve bu suçun faili ile 258 maddedeki eylemin failinin aynı kişi olması zorunludur.
İşlenmiş olması gereken suçun kasıtla veya taksirli suç olması arasında bir fark bulunmamaktadır. Fakat, maddede yalnızca suçtan söz edilmekle, kabahatler veya disiplin eylemleri madde kapsamında değerlendirilmektedir.
Maddedeki ifade biçiminin hatılı olduğu söylenebilir ise de, mevcut düzenleme karşısında, failin gerçekte o suçu işlememiş bulunduğunun anlaşılması halinde, başkasının kimlik bilgilerini kullanma eyleminin 258 maddedeki suçu oluşturmadığını kabul etmek, kanunilik ilkesi bakımından zorunlu görülmektedir. Bu tür eylemlerde 206 maddenin uygulanması gereklidir.
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen ve kesinleşen beraat kararı karşısında hukuken sanığın işlediği bir suç bulunmadığının kabulünde zorunluluk bulunduğu halde kolluk görevlisine (düzenlenecek bir belgeye esas olarak) beyanda bulunurken, başkasına ait kimliği veya bilgileri kullanma eylemi 268. maddeyi değil 206. maddedeki suçu oluşturmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma şüphelisi olarak yakalanması üzerine hakkında soruşturmaya başlandığı sırada kimliğini kuzeni ... olarak beyan eden sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dava açıldığı, bu suçtan beraat ettiği ve bu kararın kesinleştiği anlaşılmakla, kesinleşen beraat kararı karşısında sanığın "işlediği bir suçtan" söz edilemeyeceği cihetle TCK.nın 268. maddesinde tanımlanan suçun unsurları oluşmayıp sanığın TCK.nın 206. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği halde yazılı şekilde TCK.nın 268 maddesinde belirtilen başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.