Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3221
Karar No: 2011/7681
Karar Tarihi: 26.12.2011

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/3221 Esas 2011/7681 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/3221 E.  ,  2011/7681 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tescil


    ... ve müşterekleri ile Hazine, ... ve Dikyar Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tescil davasının yapılan yargılamasında mahkemenin görevsizliğine dair Tortum Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 03.02.2011 gün ve 107/34 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine ve ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:


    K A R A R

    Davacı vekilleri dava dilekçesinde; mevkii ve sınırlarını açıkladıkları taşınmazların vekil edenlerinin babalarından kaldığını, paylaşım sonucu vekil edenlerine düştüğünü, 60 yılı aşkın bir zamandan beri zilyet ve tasarruflarında bulunduğunu, davalı ... Müdürlüğünce yol geçirilmesi nedeniyle kamulaştırmasız elatma davası açıldığını, yoldan kalan taşınmaz bölümleri bakımından mülkiyetin tespitine, yol dışında kalan kısımlar açısından ise, vekil edenleri adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    Davalı Hazine ve ... vekilleri, dava konusu taşınmazların 35 metrelik kamulaştırma sınırları dahilinde kaldığını, yola tecavüz nedeniyle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazlar hakkında kadastro tutanağının düzenlendiğini gerekçe göstermek suretiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli ve yetkili Tortum Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi üzerine; hüküm davalı ... ve Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK. nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince açılan mülkiyetin tespiti ile tescil isteğine ilişkindir.
    Dava konusu 312 ada 1 ve 315 ada 7 sayılı parseller hakkında 23.1.2009 tarihinde kadastro tutanağı düzenlenmiş olup, malik hanesinin boş bırakıldığı ve edinme sebeplerinde ise, eldeki dava dosyasıyla davalı olmaları nedeniyle tutanaklarının malik hanesinin açık bırakıldığı belirlenmiştir. Teknik bilirkişi de raporunda; dava dilekçesinde mevkii ve sınırları açıklanan taşınmazların bir bölümünün 312 ada 1 ve 315 ada 7 sayılı parsel numaralarıyla haklarında kadastro tutanaklarının düzenlendiğini açıklamıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26 ve 27. maddeleri gözönünde tutulduğunda, bu parseller yönünden dava dilekçesinin görev nedeniyle reddedilmesinde ve bu sebeple dosyanın görevli ve yetkili Tortum Kadastro Mahkemesine gönderilmesinde usul ve kanuna aykırı bir yön bulunmadığından ve bu parsellerle ilgili Hazinenin temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle bunlara ilişkin görevsizlik kararının açıklanan nedenlerle ONANMASINA,
    Teknik bilirkişi Mehmet Güngör’ün 18.6.2009 tarihli rapor ve ekindeki krokiye göre, krokide yeşile taralı A, B ve C harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerinin kamulaştırma alanı içinde kaldığı, kadastro çalışmaları sırasında bu yerler hakkında kadastro tutanağının düzenlenmediği anlaşıldığına göre, bu yerler hakkında mahkemece görevsizlik kararı verilerek dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesi doğru değildir. Kadastro Kanununun 26/D-son fıkrası gereğince Kadastro Mahkemesinin yetkisi; her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar denilmektedir. Aynı Kanunun 27/1. maddesinde ise, mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine resen devrolunur açıklamasına yer verilmiştir. Görüldüğü gibi, Kadastro Mahkemesinin görevi taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte başlar. Krokide A, B ve C harfleriyle gösterilen taşınmaz parçaları hakkında herhangi bir kadastro işlemi yapılmadığı gibi tutanakta düzenlenmediğine göre, bu tür yerlerle ilgili davalara bakma görevi genel mahkemelere aittir. Mahkemece, bu taşınmaz bölümleri hakkında iddia ve savunma doğrultusunda deliller toplanarak sonucuna göre olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bunlar açısından da dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
    Hazine vekilinin yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; dava konusu 312 ada 1 ve 315 ada 7 sayılı parseller hakkındaki görevsizlik kararı 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26 ve 27.maddelerinden kaynaklandığından, teknik anlamda bir görevsizlik kararı olmayıp, kanundan doğan bir devir kararı olduğundan, bu parseller bakımından yapılan yargılama giderlerinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına ve davalılar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar verilir. Bu nedenle mahkemenin bu parsellere yönelik değerlendirmesi yerindedir.
    Kabul şekline göre, krokide A, B ve C harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümleri bakımından da görevsizlik kararı verildiğine göre bunlar açısından Hazine yararına vekalet ücreti taktiri gerekirken bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması doğru değildir. Bu tür görevsizlik kararı teknik anlamda bir görevsizlik kararı olup, 25.04.1945 tarih ve 1943/21 Esas, (1944/7), 1945/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin mahkemesince belirlenmesi zorunludur.
    Davalı Hazine ve ... vekillerinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulüyle yerel mahkeme hükmünün krokide A, B ve C harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümleri bakımından açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA ve 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun "Hazine birliği" ni düzenleyen 6/2. maddesi ile aynı kanunun 12/3 maddesinin bu kanuna ekli (I) sayılı cetvelde yer alan kamu idarelerini genel bütçe kapsamında göstermesi karşısında (I) sayılı cetvelde yer alan Karayolları Genel Müdürlüğü de genel bütçeye dahil olup 492 sayılı Harçlar Kanununun 13/j maddesine göre harçtan muaf bulunduğundan Hazine ve Karayolları Genel Müdürlüğünden harç alınmasına mahal olmadığına 26.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi