Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3452
Karar No: 2019/5299
Karar Tarihi: 26.11.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/3452 Esas 2019/5299 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalıya kefil sıfatıyla sorumlu olmadığının tespitini ve takibin davacı aleyhine iptalini talep etti. Davalı ise ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte alacağının devam ettiğini savundu. Mahkeme, dava konusu kredi borcunun ipotekli taşınmazın satışından elde edilen para ile tahsil edilebileceği ve davalının borcunu icra dosyasından tahsil edemediği için davacıdan herhangi bir alacak talep edemeyeceğine karar vererek davacının menfi tespit istemini kabul etti ve kötüniyet tazminatı talebini reddetti. HUMK’un 381. ve 388 (HMK’nın 294 ve 297) maddeleri uyarınca hükmün bozulması gerektiği gerekçesiyle Dairemiz 2016/13836 esas ve 2017/8105 karar sayılı ilamı ile hüküm bozulmuştur.
HUMK’un 381. maddesi, \"Yargıtay Ceza Genel Kurulunun teşkili ve görevleri\", 388. maddesi ise \"Temyiz yolları\" hakkındadır. HMK’nın 294. ve 297. maddeleri ise \"Hükmün bozulması\" hakkındadır.
19. Hukuk Dairesi         2018/3452 E.  ,  2019/5299 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davacının, davalıya genel kredi sözleşmesi nedeniyle müşterek borçlu müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu, davalının kredi alacağına dayanarak  borçlu dava dışı şirket aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yaptığını ve ipoteğin paraya çevrildiğini, borcun ödenmesine rağmen davacı aleyhine kefil sıfatıyla genel haciz yoluyla takip yapıldığını ileri sürerek davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini,  takibin davacı yönünden iptalini ve kötüniyet tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. 
    Davalı vekili,  dava dışı şirket aleyhine yapılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte kapak hesabının eksik ve hatalı yapıldığını, genel haciz yoluyla takip yapılan dosyadaki  masraf ve vekalet ücreti hesaplandığında davalının alacağının devam ettiğini, bankanın iyi niyetli olduğunu savunarak davanın reddini ve icra inkar tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir. 
    Mahkemece verilen davanın  kabulü kararı, Dairemiz 2016/13836 esas ve 2017/8105 karar sayılı,  20.12.2017 tarihli  ilamı ile gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratıldığı, bu çelişki nedeniyle HUMK’un 381. ve 388 (HMK’nın 294 ve 297) maddeleri uyarınca hükmün bozulması gerektiği  gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda,  ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte,  ipotekli taşınmazın 143.000,00 TL bedel ile 01.10.2013 tarihinde cebri icra  yolu ile satıldığı,  satışın kesinleştiği, 24.10.2013 tarihi itibari ile 72.960,87 TL’nin davalıya alacak olarak ödendiği, buna rağmen davacı aleyhine genel haciz yoluyla takip yapılarak  kefil sıfatı ile sorumlu olan davacı ile dava dışı diğer kefil aleyhine takip yapıldığı,  ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip ile satılan taşınmazın bedeli ve borç miktarı dikkate alındığında davalı banka alacağının tahsil edildiği ve başkaca herhangi bir alacağa rastlanılmadığı, dava tarihi itibari ile dava değeri olan 104.403,86 TL yönünden davacının menfi tespit isteminde haklı olduğu gerekçesiyle davanın  kabulüne, kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davalı tarafından dava konusu kredi borcunun ipotekli taşınmazın satışından elde edilen para ile tahsil edilebileceği, davalının borcunu icra dosyasından tahsil  edememesi nedeniyle davacıdan herhangi bir alacak talep edemeyeceğine göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 26/11/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi