Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/9150 Esas 2018/176 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/9150
Karar No: 2018/176
Karar Tarihi: 24.01.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2015/9150 Esas 2018/176 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2015/9150 E.  ,  2018/176 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı kooperatif vekili ile davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, davalının müvekkilinden çekmiş olduğu krediyi ödememesi neticesinde icra takibi başlatıldığını, davalının yapılan takibe itiraz ederek, takibin durduğunu ileri sürerek, haksız itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, davacının icra takibi yapmadan önce davalıyı ihtar etmesi gerektiğini, öncelikle menkul veya gayrimenkul mallarına başvurulması gerektiğini, fakat kötüniyetli kooperatifin anasözleşmeyi hiçe sayarak icra takibi yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, kooperatifin bankaya ödediği toplam bedelin 30.990.17 TL olup takip tarihine kadar da 9.266.28 TL işlemiş faiz bulunduğu anlaşılmakla bu haliyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davacı kooperatif vekili ile davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin ve davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2)Dava tarım kredi kooperatifinin kefil olduğu Halkbankası’nda kullandırılan kredinin ödenmemesi nedeniyle kefilin krediyi ödemesi üzerine asıl borçluya rücuuna ilişkin olarak açılmış olan itirazın iptali davasıdır. Banka ile asıl borçlu arasında yapılmış sözleşmenin 21. maddesinde faiz hükümleri yer almış, davacı kooperatif ile davalı arasında yapılan kefalet sözleşmesinde de bu sözleşmeye atıf yapılarak faiz hükümlerinin taraflar arasında bağlayıcı olduğu belirlenmiştir. Ayrıca davacı kooperatifin anasözleşmenin 66. maddesinin 2. fıkrasında kooperatif tarafından kredilerin geri ödenmemesi halinde ortaklarından bankaca uygulanan faizi talep edebileceği belirtilmiştir. Bu nedenlerle davanın kooperatifin TBK 88-120. maddeleri sınırlamasına bağlı kalmadan temerrüt faizi talep edebileceği anlaşıldığından sözleşmede belirlenen temerrüt faizini talep edebilir. Bu nedenle sözleşme uyarınca faiz hesabı yaptırması gerekirken, aksi gerekçelerle faizin yasal faiz üzerinden hesaplanması yerinde değildir.
    Kullanılan kredinin miktarı bellidir ve hesaplanabilir niteliktedir. Bu nedenle icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken aksi gerekçe ile reddi uygun görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili ve davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harçların istek halinde temyiz edenlere iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.