8. Hukuk Dairesi 2010/7125 E. , 2011/7657 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil
... ile İbrahim Yılmaz mirasçıları ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ...Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 24.06.2009 gün ve 390/338 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... ve müşterekleri vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı vekili, dava konusu 85 parsel sayılı taşınmazın vekil edeni tarafından ...Noterliğince düzenlenen 9.2.1966 tarihli 966 yevmiye numaralı satış senedi ile davalıların miras bırakanlarından satın ve devraldığını açıklayarak tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında, harcını yatırmak suretiyle sunulan 9.2.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile ...Noterliği tarafından re"sen düzenlenen satış senedi uyarınca davalıların ferağa icbar yoluyla tapu kaydının iptali ile tescili, bu isteğin yerinde görülmemesi halinde ise 67.140 TL"nin faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan Kemalettin Göçmen 20.12.2006, ...ise 3.11.2004 günlü yargılama oturumlarında davayı kabul ettiklerini bildirmiş, beyanlarını imzaları ile tasdik etmişlerdir.
Diğer davalılardan bir bölümü, davacı tarafından dayanılan Noterlik tarafından düzenlenen belgenin satış senedi olmadığını, vekaletname niteliğinde bulunduğunu, vekalet veren kişiler ölmüş olduklarından hükmünü yitirdiğini, kaldı ki belgeyi düzenleyenin yetkili noter değil, geçici yetkili ve noter yardımcısı olduğunu, satış senedi olarak kabul edilse bile zamanaşımına uğradığını açıklayarak davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilerek, dava konusu 85 parselin ...,... mirasçılarına ait 1/3 oranındaki payının tapusunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi üzerine; hükmün kısmen kabule ilişkin bölümü, davalılardan ...,... mirasçıları olan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ...,... ve ... vekilleri, kısmen reddine ilişkin bölümü davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 85 parsel sayılı taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında senetsizden, 54 tahrir 12 kapı nolu vergi kaydı uygulanarak tarla niteliğiyle 31.5.1958 tarihinde ...adına tespit edilmiştir. 3.7.1967 tarihinde...,...,...,..., ve Hazine tarafından açılan tespite itiraz davası sonucunda, ...Kadastro Mahkemesinin 18.2.1969 tarihinde kesinleşen 1967/2 Esas ve 1968/34 Karar sayılı hükmü ile tespitin iptaline dava konusu taşınmazın 1/3 er paylı olarak ..., ...ve ... (İrfaniye) Yılmaz adlarına tesciline karar verilmiş, 18.2.1969 tarihinde tapu kaydı oluşmuş, ardından ...Sulh Hukuk Mahkemesinde, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesi talebiyle açılan dava sonucunda 18.3.2009 tarihinde kesinleşen hükümle tüm mirasçılar adına paylı olarak tesciline karar verilmiştir. Tapu kaydında ...adına bulunan 1/3 payın hükmen intikali sağlanarak mirasçıları adına kaydedilmiş, diğer paylar bakımından henüz intikal yapılmamıştır.
Dava, kadastrodan sonra ve fakat kesinleşmeden önce satın alma ve eklemeli kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ile tesciline ilişkindir.
Davacı, gerek dava dilekçesinde gerekse daha sonra sunulan ıslah dilekçesinde, ...Noterliğince düzenlenen 9.2.1966 tarihli senetle dava konusu taşınmazı, malikleri olan Şerife Göçmen, ... ve ...’dan satın ve devraldığını, dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile tasarrufunda bulunduğunu ileri sürmüş, bir kısım davalılar davayı kabul ettiklerini, bir kısmı ise reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Uyuşmazlık konusu 85 parsel sayılı taşınmaz senetsizden 31.5.1958 tarihinde Şerife adına tespit edilmiş, Kadastro Mahkemesinde tespite itiraz sebebiyle açılan dava sonucunda, 18.2.1969 tarihinde kesinleşen hüküm sonrasında tapu kaydı oluşmuştur. Dava konusu taşınmazın satışı iddiasıyla ileri sürülen ...Noterliğince düzenlenen senet, kadastro tespitinin yapıldığı tarihten sonra, fakat kesinleşmesinden önce yapılmıştır. Dolayısıyla kadastrodan önceki sebeplerden söz edilemeyeceğinden, hak düşürücü süre de uygulanmaz. Taşınmaz satışın yapıldığı tarihte tapusuzdur. Tapusuz taşınmazlar, satış ve devir bakımından menkul mal hükmünde olup (TMK.762.md) zilyetliğin devri ile mülkiyet alıcıya geçer (TMK.763 md). Başka bir anlatımla tapusuz taşınmazların mülkiyetlerinin aktarılması için resmi ya da yazılı sözleşmeye de gerek bulunmamaktadır. Şu halde, tüm dosya kapsamına göre; öncesi tapusuz bulunan ve 1/3 oranındaki paya sahip ...’ın sağlığında 1966 yılında payını davacıya satıp devrettiği, satış tarihinden dava tarihine kadar eklemeli olarak nizasız fasılasız 20 yıldan fazla süre ile davacının tasarrufunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Saptanan bu somut ve hukuki olgular karşısında mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, davacı tarafından dayanılıp ileri sürülmeyen TMK.nun 713/2.maddesinde açıklanan “…ölüm” sebebi bakımından değerlendirme yapılmak suretiyle...’a ait payı bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değil ise de kısmen kabul kararı sonucu itibariyle doğru görüldüğünden, davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün ...’a ait pay bakımından kısmen kabule ilişkin bölümünün ONANMASINA,
Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; az yukarıda belirtildiği üzere dava konusu 85 parsel sayılı taşınmazın öncesinin tapusuz olduğu, davacının ...Noterliğince düzenlenen 09.02.1966 tarihli senetle, kadastrodan sonra, fakat kesinleşmeden önce malikleri bulunan ... ile ...’e ait paylarını satın ve devraldığı, dava tarihine kadar tasarruf ettiği, dayanılan senedin Vekaletname başlıklı olarak düzenlenmiş ise de kapsamına göre, satıcıların dava konusu taşınmazdaki paylarına ilişkin satış ve devir iradelerini açıkça belirttikleri, bedelini de tahsil etmiş bulundukları anlaşıldığına göre, tapu kaydındaki ... ve Şerife Göçmen’e ait paylar bakımından da davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamı ile uyuşmayan gerekçelerle yazılı şekilde davanın kısmen reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
Davacı vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün kısmen reddine ilişkin bölümünün yukarıda açıklanan nedenlerle ve 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 302,00 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 906,52 TL"nin temyiz eden bir kısım davalılardan alınmasına ve 302,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine
26.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.