![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2021/1615
Karar No: 2022/1164
Karar Tarihi: 08.03.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/1615 Esas 2022/1164 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/1615 E. , 2022/1164 K."İçtihat Metni"
İlk Derece Mahkemesi : Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 27.10.2017 tarih ve 2016/159 - 2017/275 sayılı kararı
Suç : Silahlı terör örgütüne üye olmak, Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması ve el değiştirilmesi
Hüküm : TCK'nın 314/2, 3713 sayılı Kanun 5/1, TCK'nın 62, 63, 53, 58/9. maddeleri gereğince sanığın mahkumiyetine,
TCK'nın 174/1, 174/2, 3713 sayılı Kanun 5/2, TCK'nın 62, 52/2, 52/4, 53. maddeleri gereğince sanığın mahkumiyetine,
Silahla kendisini tanınmayacak bir hale koymak suretiyle tehdit, silahla kişinin kendisini tanınmayacak hale koyması suretiyle ve birden fazla kişi tarafından birlikte yol kesmek suretiyle yağma, Kasten yaralama, Kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla direnme, 2911 sayılı Kanunun 32/1 ve 33/1-a maddelerine muhalefet suçlarından CMK'nın 223/2-e maddesi gereğince sanığın ayrı ayrı beraatine,yönelik istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanık müdafiisinin temyiz sebeplerinin incelenmesinde,
İstinaf Mahkemelerinin Türk yargı sistemine dahil olmasıyla kanun yolu yargılamasında yeni bir anlayışı benimseyen kanun koyucunun, hem maddi olay hem de hukuki denetim yapacak olan istinaf başvurusunda sebep gösterme zorunluluğu öngörmezken (5271 sy. CMK madde 273/4), incelemesi hukuki denetimle sınırlı (CMK madde 294/2) olan temyiz yolunda; mülga 1412 sayılı CMUK'tan (madde 305.) da farklı şekilde, re'sen temyiz tercihinden vazgeçerek, temyiz davasını açan ve sınırlayan temyiz dilekçesinde/layihasında temyiz edenin hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini/temyiz sebeplerini göstermek zorunda olduğunu (CMK madde 294/1) şart koşmuş ve temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermemesi durumunda; tıpkı başvurunun süresi içinde yapılmaması, hükmün temyiz edilemez olması ya da temyiz edenin buna hakkı bulunmaması hallerinde olduğu gibi usulüne uygun açılmış bir temyiz davasından bahsedilemeyeceğinden temyiz isteminin reddedilmesini (CMK madde 298) emretmiş (F.Yenisey-A.Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 923, Centel-Zafer Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 826, C.Şahin-N.Göktürk Ceza Muhakemesi Hukuku sh. 278) olmasına, anılan Kanunun 289. maddesinin, usulüne uygun açılmış bir temyiz davasının "sınırlı inceleme ilkesinin" bir istisnasını teşkil etmesine (F. Yenisey-A. Nuhoğlu, age sh. 905), şartları ve usulü açık bir şekilde ortaya konulmak şartıyla (AİHM Galstyan/Ermenistan Başvuru No; 26986/03 15.01.2007 t.) öngörülen usul şartlarına uyulmaması sebebiyle kanun yolu başvurusunun reddedilmesinin bu hakkın ihlali sonucunu doğurmayacağının (AİHM Sjöö/İsveç Başvuru No; 37604/97) da istikrar kazanmış yargısal kararlarla kabul edilmesine nazaran; Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi’nin 08.01.2019 gün ve 2018/2107 Esas, 2019/6 Karar sayılı gerekçeli kararının, sanık müdafii Av. ...’a 08.01.2019 tarihinde tefhim edildiği, sanık müdafinin 17.01.2019 tarihinde süre tutum dilekçesi verdiği, sanık müdafiinin süre tutum dilekçesinde temyiz sebebi olarak; "usul ve yasaya aykırılık" nedenini ileri sürdüğü, bu itibarla dilekçenin gerekçe içermediği ayrıca gerekçeli bir temyiz dilekçesi de verilmediği anlaşılmakla, temyiz isteminin 5271 sayılı CMK'nın 298. maddesi uyarınca REDDİNE,
2- Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının sanığın beraatine yönelik olan ve“Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması ve el değiştirilmesi” suçundan mahkumiyetine yönelik olan temyiz sebeplerinin incelenmesinde,
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, sanığa yüklenen “Tehlikeli maddelerin izinsiz olarak bulundurulması ve el değiştirilmesi” suçu yönünden eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı, sanığa yüklenen “Silahla Kendisini Tanınmayacak Bir Hale Koymak Suretiyle Tehdit”, “Silahla Kişinin Kendisini Tanınmayacak Hale Koyması Suretiyle ve Birden Fazla Kişi Tarafından Birlikte Yol Kesmek Suretiyle Yağma”, “Kasten Yaralama”, “Kamu Görevlisine Karşı Görevini Yapmasını Engellemek Amacıyla Direnme” ve “2911 sayılı Yasanın 32/1 ve 33/1-a maddelerine muhalefet” suçlarının sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğu anlaşılmakla, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle mahkumiyet ve beraat hükümlerinin ayrı ayrı ONANMASINA,
3- Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının sanık hakkındaki “Silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde,
Örgütün dağ kadrosunda bulunmaktayken kaçarak kendiliğinden teslim olan sanığın soruşturma ve kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanmak istediğini bildirmesi karşısında, öncelikle sanığın duruşmada yeniden hazır edilerek detaylı beyanları alınıp, kendisine teşhis işlemleri yaptırılıp, vereceği bilgilerin örgüt içerisindeki kaldığı süre, örgütsel faaliyet ve konumuna uygun faydalı bilgiler olup olmadığı, eldeki bilgilerle örtüşüp örtüşmediği ilgili birimlerden sorulup değerlendirildikten sonra sonucuna göre hakkında 5237 sayılı TCK'nın 221/4-1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilmesi gerekirken eksik ve yerinde olmayan gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, bu sebeplerden dolayı CMK'nın 302/2. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Siirt 1. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.