15. Ceza Dairesi 2013/31353 E. , 2016/5865 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, sahtecilik
Nitelikli dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarından sanıkların mahkûmiyetine ilişkin hükümler, Cumhuriyet savcısı ile sanıklar tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü.
Sanıklardan ...."ın, ... şirketinin müdürü sıfatıyla şikâyetçiyi arayıp, ...’de bulunan ....’a ait büroyu şirket irtibat bürosu gibi göstererek, mermer ihtiyacı olduğunu bildirip fiyat istediği, daha sonra işyerine giderek şikâyetçi ile ... Limited şirketi adına mermer alışverişi konusunda anlaştığı, sanıkların şikayetçiye, 20.06.2006 tarihli ve 19.800,00 TL bedelli ile 23.06.2006 keşide tarihli ve 18.500,00 TL bedelli tümden sahte olarak üretilmiş çekleri gönderdikleri, parça parça mermerleri gönderen şikayetçinin malın tamamını gönderdiği sırada .... şubesine ait 26.850,00’şer TL bedelli iki adet çekleri gönderdikleri, şikayetçinin bu çekleri bankaya sorması üzerine çalıntı olduğunu öğrenince gönderdiği mermerlerini kurtarabilmek için ..."de bulunan büroya yönlendirdiği tanık ...’in, kendisini ... ismi ile tanıtan sanık ... ile görüşüp, şikayetçiye ait mermerlerin özelliklerini belirterek mermer almak istediğini söylediği, onun da patronu olduğunu söylediği sanık ..."e gönderdiği, ..."in tanığa ellerinde istediği özellikte mermerlerinin olduğunu söylemesi üzerine pazarlık yaparak anlaştıkları, ertesi gün şüphelenmeleri nedeniyle mermerleri başkasına sattıklarını belirterek sözleşmeyi bozdukları, sonrasında ..."in, telefonda görüştüğü şikayetçiye referans olması halinde başkalarını dolandırarak parasını ödemeyi teklif ettiği, bu şekilde sanıkların fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1-Sanıklar ... ve ... haklarında sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklardan ....’ın, şikayetçiyle alışveriş yapıp suça konu çekleri vermesi, ....’in de aralarındaki işbölümü gereğince mermerlere alıcı ayarlaması yanı sıra, söz konusu sahte çekleri başkalarından aldıklarını söylemeyerek birbirlerini suçlamaları ile tanık anlatımlarından her iki sanığın birlikte hareket ettiklerinin anlaşılması nedeniyle eylemlerinin, resmi belgede sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarını oluşturduğuna dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş olup, ....’ın adli sicil kaydının incelenmesinde, tekerrüre esas sabıkasının bulunmadığının belirlenmesi karşısında; bu sanıklar yönünden bozma talep eden tebliğnamedeki (1) ve (3) numaralı düşüncelere iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, kararın hukuka aykırı olduğuna ilişkin Cumhuriyet savcısı ile sanıkların yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyları dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c. maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta, aynı kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, anılan maddenin verdiği yetkiye istinaden sanıklar hakkında kurulan hüküm fıkralarından, 5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin tamamen çıkartılıp yerlerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın “c” bendinde yer alan, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar ayrı ayrı yoksun bırakılmalarına" denilmesi suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Sanık .... hakkında sahtecilik ve dolandırıcılık suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıklar ... ve ...’in savunmalarında, sanık ...in müşterileri olduğunu beyan etmeleri, ...’in de suça konu mermerleri diğer sanıklardan nakit para ile satın aldığını ifade edip buna ilişkin faturaları ibraz etmesi karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer vermeksizin ortaya çıkarılması bakımından, sanık tarafından sunulan faturaların gerçek olup olmadıklarının tespiti açısından, ile diğer
sanıkların şirketine ait ticari defter, belge ve muhasebe kayıtlarının getirtilip, faturaların hukuki ilişkiye istinaden düzenlenip düzenlenmediklerinin tespitinden sonra, sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
5237 sayılı Kanun"un 53. maddesinin 1. fıkrasının “c” bendinde yer alan haklardan, sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun, aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, altsoyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c. maddesi gereğince güvenlik tedbirlerinin uygulanmasına hükmedilmesi
Kanuna aykırı olup, Cumhuriyet savcısı ile sanıkların temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesine istinaden halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 06.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.