Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/5341 Esas 2013/16788 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5341
Karar No: 2013/16788
Karar Tarihi: 19.06.2013

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2013/5341 Esas 2013/16788 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi         2013/5341 E.  ,  2013/16788 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi


    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, kredi kartı borcunu 5464 sayılı yasadan faydalanarak ödemek için 31/05/2009 tarihinde davalı bankaya müracaat ettiğini ve ilk taksiti 31/08/2009 tarihinde başlamak üzere 36 ay taksitle yapılandırdığını,taksitlerini düzenli olarak ödediğini, takibe konu yapılabilecek muaccel bir borç bulunmadığı halde aleyhinde, ... 10.İcra Müdürlüğü"nün 2011/808 esas sayılı dosyası ile 9.089,59 TL üzerinden icra takibi başlatıldığını, ödeme emrini tebliğ aldıktan sonra banka vekili ile görüşmeye gittiğini, söz konusu ödeme emrinin nazara alınmaması gerektiğini, formalite gereği icra takibi başlatıldığının söylendiğini, bunun üzerine takibe itiraz edilmediğini, ancak söz konusu icra dosyasından, adına kayıtlı ev ve araba üzerine haciz konulduğunu,hakkında haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlatılarak icra masrafları, temerrüt faizi ve vekalet ücretinin yükletilmek istenildiğini ileri sürerek, borçlu olmadığının tespitine ve asıl alacağın %40"ından aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacı borçlunun 25/08/2009 tarihinde ilk taksiti ödedikten sonra bir yıl içerisinde üç defa vadesinde ödememe hakkını ziyadesiyle kullandığını ve 11 taksiti vadesinde ödemediğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece,davanın kabulü ile 9.089,59 TL davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, 5915 sayılı yasanın geçici 5.maddesi uyarınca taraflar arasında imzalanan 36 ay vadeli yapılandırma sözleşmesinin geçerli olduğunun tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir
    5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu"nda değişiklik yapan 5915 sayılı yasanın 2.maddesiyle eklenen geçici 5.maddesinin 7.fıkrasında "...bir yıl içerisinde 3 taksitin vadesinde ödenmemesi halinde bu madde ile sağlanan haklar, ilgili kart çıkaran kuruluşça ya da varlık yönetim şirketince ortadan kaldırılabilir ve bu kanunun 26."ncı maddesinde belirtilen gecikme faizi üzerinden mevcut icra takip işlemlerine devam edilebilir..." hükmü mevcuttur.Dosya kapsamı ve 19.3.2012 tarihli bankacı bilirkişinin kök raporunda,"...yapılan plan doğrultusunda davacının 31/01/2011 tarihine kadar taksitlerini ödediğini, ancak 30/09/2009 tarihinden başlayarak bazi taksitlerde geç ödemede bulunduğunu..." belirttiği anlaşılmaktadır.Her ne kadar mahkemece,5915 sayılı yasanın 2.maddesiyle eklenen geçici 5.maddesinin 7.fıkrasının emredici hüküm olmayışı, "...ortadan kaldırılabilir ve ...icra takip işlemlerine devam edilebilir..." hükmünün taraflara takdir hakkı bıraktığı, davalı banka tarafından ilgili maddenin emredici hüküm gibi uygulanarak davacı aleyhine icra takibi başlatmasının haksız ve hukuka aykırı olduğu, taraflar arasında yapılan 31/05/2009 tarihli yapılandırma sözleşmesinin yürürlükte ve geçerli olduğu kabul edilmiş ise de,yasanın açık hükmü ve somut olay karşısında bu gerekçenin hukuki dayanaktan yoksun olduğu açıktır.Hal böyle olunca, davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.