14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/2140 Karar No: 2013/3792 Karar Tarihi: 14.03.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/2140 Esas 2013/3792 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2013/2140 E. , 2013/3792 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.12.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit irtifakı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilerek 17 parsel lehine, 19 ve 43 sayılı parseller aleyhine geçit irtifakı kurulmuştur. Hükmü, 43 parsel sayılı taşınmaz maliki İsmet Yüksel mirasçılarından davalı ... temyiz etmiştir. Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır, Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla
2012/2140-3792 -2- karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Somut olaya gelince; geçit davalarında davacı taşınmazı lehine kurulan geçitin kesintisiz olarak genel kadastral yola bağlanması gerekir. Mahkemece, 19 ve 43 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine kurulan geçit ırmak yatağına bağlanmıştır. Ayrıca, tapulama harici yerlerde sicil oluşturulamayacağından sarı renkle gösterilen seçeneğin devamında ırmak yatağından geçilerek genel yola bağlantı kurulması da mümkün değildir. Mahkemece, genel yola bağlantı kurulabilmesi için 28, 29, 30 ve 31 sayılı parsellerin maliklerinin davaya dahil edilmesinden sonra bu taşınmazların güney kısmından geçit kurulmasının mümkün olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken Dairemizin yukarıda belirtilen ilkelerine aykırı şekilde geçit tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 14.03.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.