20. Hukuk Dairesi 2013/2517 E. , 2013/7249 K.
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, davalının duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Orman Yönetimi, .... İlçesi .... Köyü, 1088 parsel sayılı 9600 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, yörede 1951 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı Orman Yönetimi tarafından hüküm temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30/11/2010 gün ve 2010/12295-14864 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Davalı yerde orman kadastrosu, 1951 yılında 24 nolu Orman Tahdit Komisyonu tarafından yapılmıştır. 1998 yılında aplikasyon ve 2/B uygulaması yapılarak sonuçları 14.08.2001 tarihinde ilân edilmiştir. Genel arazi kadastrosu 1974 yılında yapılmıştır.
Aplikasyon; orman kadastrosu daha önceden yapılmış olan yerlerde, 2/B madde uygulaması sırasında, bağlantı kurulacak gerekli orman sınır noktalarının yerlerinin arazide belirlenip ihya edilmesinden ibaret olup, bu belirleme ve ihya sırasında önceden kesinleşen orman sınır noktalarının aynı yerlerine konulması zorunludur (02.09.1986 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması hakkındaki Yönetmeliğin 44. md.). Aplikasyon işlemi, orman kadastrosu değildir. Aplikasyonla kesinleşmiş orman sınırları değiştirilemez. Kesinleşmiş orman sınırları değiştirilerek yapılan aplikasyon ve bu işlem sonucunda düzenlenen tahdit haritasının hukuken geçerliliği söz konusu olamaz.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk orman tahdidinin 3116 sayılı Kanuna göre 1951 yılında yapılarak kesinleştiği, daha sonra 24 nolu Orman Tahdit Komisyonunca 1998 yılında, 1951 yılında yapılan tahdidin aplikasyonu ile 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uygulaması yapılmıştır. Aplikasyon haritası ile tahdit haritası birbiriyle uyumludur. Ne var ki; aplikasyon ve 2/B uygulamasına ilişkin çalışma tutanaklarında, çekişmeli 1088 sayılı parselle ilgili aplikasyonda parsel sınırlarının takip edilerek hattın belirlendiği ve parselin orman tahdidi dışında bırakıldığı belirtilmiştir. Oysa ki, gerek tahdit haritasında ve gerekse aplikasyon ve 2/B haritasında çekişmeli parseli ilgilendiren 1112-1113 nolu orman sınır noktalarını birleştiren hat, doğu-batı istikametinde düz seyretmekte olup, çekişmeli taşınmaz kısmen tahdit içinde kalmaktadır. Buna rağmen, mahkemece; ilk orman tahdidi ile çelişen aplikasyon tutanaklarındaki hatalı anlatımdan hareketle, taşınmaz kısmen tahdit içinde kalmasına rağmen davanın reddedilmesinin isabetsiz olduğu”na değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu Kılıçlı Köyü 1088 nolu parselin 19.07.2012 günlü fen bilirkişi krokisinde (A) ile gösterilen 3428,61 m²"lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve davalı Veli Çolak tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tesciline ilişkindir.
Dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın kısmen orman tahdidi içinde kısmen orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 27.06.2013 günü oy birliği ile karar verildi.