20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/2552 Karar No: 2013/7247
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/2552 Esas 2013/7247 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2013/2552 E. , 2013/7247 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, yörede yapılan arazi kadastrosu sırasında ... Köyü 150 ada 4 ve 172 ada 2 parsel sayılı 1674,98 m² ve 4612 m² yüzölçümlü taşınmazların, çalılık niteliğiyle Hazine adına tesbit edilip tapuya tescil edildiğini, yapılan işlemin hatalı olduğunu iddia ederek, taşınmazların tapusunun iptaliyle adına tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne ve çekişmeli taşınmazların tapu kaydının iptaliyle, davacı adına tesciline karar verilmiş, davalı Hazine tarafından temyiz edilmekle, hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2011/6189 E. - 9819 K. Sayılı 13.09.2011 günlü kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hükme yeterli değildir. Keşifte dinlenen orman bilirkişi tarafından düzenlenen rapor, çekişmeli taşınmazların orman olup olmadığını ve hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici değildir. Kadastro paftası ile orijinal tahdit haritası ve eski tarihli memleket haritası ölçekleri denkleştirilerek çakıştırılmadığı ve taşınmazın tahdit haritası ve memleket haritası üzerindeki konumu duraksamaya yer bırakmayacak şekilde gösterilmediğinden raporlar denetlenememektedir. Ayrıca; davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanmış olmasına rağmen, tespit tarihinden 20 yıl öncesine ait memleket haritası ve hava fotoğrafları getirtilerek soyut içerikli mahalli bilirkişi ve tanık beyanları denetlenmemiş, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları ile tutanak bilirkişi beyanları arasında çelişki oluşmasına rağmen tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla taşınmaz başında dinlenmemişlerdir. Bu nedenle; mahkemece yeniden yapılacak keşifle usûlüne uygun orman araştırması ve zilyetlik araştırması yapılması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve dava konusu ... Köyü 150 ada 4 ve 172 ada 2 nolu parsellerin tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 13/10/1995 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Dosya kapsamına, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna ve uzman orman bilirkişi kurulu tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişi yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 27.06.2013 günü oy birliği ile karar verildi.