Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/2081 Esas 2013/7245 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/2081
Karar No: 2013/7245

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/2081 Esas 2013/7245 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2013/2081 E.  ,  2013/7245 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, 23.10.2009 günlü dava dilekçesinde ..., 105 ada 69 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, kadastro tespiti sırasında taşınmazın eksik ölçüldüğünü ve tapuya o şekilde tescil edildiğini, doğu ve güneyinde kıvranarak geçen mahalle yolunun eninin yanlış hesaplandığını, taşınmazının yaklaşık 1000 m²"lik kısmının yol olarak gözüktüğünü ileri sürerek, bu bölümün tapusunun iptali ile adına tapuya kayıt ve tescilini istemiştir.
    Mahkemece; dava konusu taşınmazın davacı adına 10.02.1999’da tescil edildiği, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesi gereği kesinleşen tutanaklara karşı 10 yıl geçtikten sonra dava açılamayacağı gerekçesiyle davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro çalışmalarında yol olarak bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamına, yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporuna göre mahkemenin değerlendirmesi yerinde değildir.
    Şöyle ki; ..., 105 ada 69 sayılı parsel, bölgede 1996 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında 7003,51 m² olarak, kargir ev ve tarla niteliğiyle davacı ... adına tespit edilmiş; gerçek kişilerin itirazı üzerine, ...Kadastro Mahkemesinin 1997/164 E. - 1998/102 K. sayılı, 10.12.1999 gününde kesinleşen ilâmıyla hükmen davacı adına tapuya tescil edilmiştir. Davacının davası, adına tapuda tescilli olan 105 ada 69 sayılı parsele ilişkin olmayıp, dosyaya sunulan fen bilirkişi raporuna göre (A) harfi ile gösterilen 316,07 m²lik kadastro sırasında yol olarak bırakılan bölüme ilişkindir. Bu nedenle; tutanak düzenlenmeyen çekişmeli taşınmaz yönünden 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesindeki hak düşürücü süre işlemeyeceğinden, mahkemece işin esası hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddi usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ...’ün temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 27.06.2013 günü oy birliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.