Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15938
Karar No: 2019/4127
Karar Tarihi: 24.09.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/15938 Esas 2019/4127 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/15938 E.  ,  2019/4127 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... Bankası AŞ ... Şubesi vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 01/09/2003 gününde verilen dilekçe ile kurum zararı nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 29/03/2016 günlü kararın Yargıtayda duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 24/09/2019 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı banka vekili Avukat ... ile karşı taraf davalılar vekili Avukat ... ve davalı asıllar ... ve ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra taraflara duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Mahkeme gerekçeli kararında, dava tarihinin 01/09/2003 tarihi olması gerekirken, 02/04/2014 tarihi olarak yazılması mahallide düzeltilebilir maddi hata olarak görülmekle bozma sebebi yapılmamıştır.
    Dava, kurum zararı nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, açılan davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı banka vekili; banka çalışanı olan davalıların sorumlu olduğu dönemde kullandırılan tarımsal kredilerin, asıl borçluları tarafından ödenmemesi üzerine bankanın zarara uğradığını, yapılan soruşturma neticesinde oluşan zarardan sorumlu oldukları tespit edilen davalılar hakkında icra takibine başlandığını, ödeme emrine karşı itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu, itirazın kaldırılması istemlerinin icra tetkik mercii hakimliğince reddedildiğini ve karşı taraf yararına icra inkâr tazminatına hükmedildiğini belirterek, banka aleyhine hükmolunan icra inkâr tazminatının kaldırılması ve davaya konu kredi borcu nedeniyle oluşan zararın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili isteminde bulunmuştur.
    Davalı ... vekili; müvekkilinin kanuni sorumluluğu için gerekli şartların oluşmadığını, asıl borçlu hakkında başlatılan takipte aciz vesikası alındığı takdirde davalıya başvurulabileceğini, kredilerin mevzuata uygun olarak ve üst yöneticilerin bilgisi dahilinde kullandırıldığını, usulsüz bir işlem yaptığı ispat edilirse ancak o zaman mâlen sorumlu olacağını, davanın disiplin kurulu kararına aykırı olduğunu, şartları oluşmayan davanın usul ve esastan reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı ... vekili; usulsüz olarak verildiği iddia edilen kredi işlemlerinin davacı bankanın merkez şubesinin yetkisinde olduğunu, ... merkez şubesi adına işlem yapıldığını, davanın disiplin kurulu kararına aykırı olduğunu, dava değeri ile verilen kredi arasında hiçbir bağlantı olmadığını, icra inkâr tazminatının bu dava ile ilgisi olmadığını, alacağın asıl borçludan tahsiline dair bir işlem yapılmadığı gibi genel müdürlük talimatıyla, başlatılan takiplerinde sık sık durdurulduğunu, müvekkiline atfedilebilir bir kusur bulunmadığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Davalı ...; kredilerin kullandırıldığı dönemde davacı bankada müdür yardımcısı olduğunu, tarımsal ve zirai krediler bölümüyle bir ilgisi olmadığını, ayrıca çiftçilere verilen kredilerde hiçbir usulsüzlük bulunmadığını, asıl işlemleri şube müdürünün yaptığını kendisinin sadece tekemmül edici imzayı attığını belirterek, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davaya konu takip dosyasındaki borcun yargılama sırasında asıl kredi borçlusu tarafından ödenmiş olması nedeniyle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına ve son alınan 03/09/2014 tarihli bilirkişi kurul raporunda davalıların sorumluluğunun bulunmadığının bildirilmiş olması da göz önünde bulundurularak, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 266. maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunlu olup bilirkişi raporu aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmeli ve somut uyuşmazlığa dair inceleme ve değerlendirmeler içermelidir. Ancak bu şekilde hazırlanmış raporun denetimi mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılabilir.
    Mahkemece hükme esas alınan 03/09/2014 tarihli bilirkişi kurul raporunda davaya konu kredi borçlusu... yerine bu dosya ile ilgisi bulunmayan başka bir dosya borçlusu ...’ya kullandırılan kredi yönünden değerlendirme yapıldığı anlaşılmakla dosya kapsamına uygun olmayan bilirkişi raporu esas alınarak hüküm oluşturulması usul ve yasaya uygun düşmemiş, asıl kredi kullanıcısı...’ya kullandırılan kredi yönünden davalıların kusuru bulunup bulunmadığına dair ayrıntılı, açık ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle taraflar yararına bozulmasına, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacı yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin davalılara ve davalı ... yararına takdir olunan 2.037,00 TL duruşma avukatlık ücretinin de davacıya yükletilmesine, ..."dan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/09/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi