(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2013/7188 E. , 2013/16775 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 14.05.2002 tarihinde dava dışı...A.Ş.’de göreve başladığını,...A.Ş. ile İSKİ arasında yapılan “Hukuk Hizmetleri Protokolu” gereğince, işverenin yaptığı görevlendirme sonucu İSKİ Genel Müdürlüğü bünyesinde aynı tarihte avukat olarak çalışmaya başladığını, ancak dava ve icra dosyalarından tahsil edilerek emanet hesabında biriktirilen ve davalı bünyesinde görev yapan memur avukatlara paylaştırılan vekalet ücretlerinden 05.12.2003 tarihine kadar yararlandırılmadığını, bu uygulamanın Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi, Avukatlık Kanununa da aykırı olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 9.458.02.TL vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacının İSKİ’nin değil, dava dışı...A.Ş.’nin personeli olduğunu, maaş vb. bütün haklarının da bu şirket tarafından ödendiğini, dava dışı...A.Ş. ile İSKİ arasında imzalanan “Hukuk Hizmetleri Protokolü” çerçevesinde görev yapan davacının, protokol hükümleri gereğince herhangi bir talepte bulunamayacağını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının, dava dışı...A.Ş. ile davalı İSKİ arasında, hukuk hizmetleri satın alınması için yapılan “Hukuk Hizmetleri Protokolu” kapsamında davalının taraf olduğu icra takipleri ve davaları vekil sıfatı ile takip ettiği, maaş ve ücretleri ile her türlü özlük haklarını...AŞ.’den aldığı dosya içeriği ile sabit olduğu gibi bu husus tarafların da kabulündedir. Yine davacının...A.Ş. bünyesinde çalışması nedeniyle, SSK işe giriş 2013/7188-16775
bildirgesinin de aynı şirket tarafından düzenlendiği, istihdam edildiği işyeri olarak da bu şirketin gösterildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının, davalı İSKİ Genel Müdürlüğünün kadrolu veya sözleşmeli personeli olmadığının,...A.Ş. ile İSKİ arasında yapılan “Hukuk Hizmetleri Protokolü” hükümleri doğrultusunda hizmet verdiğinin kabulü gerekir. İSKİ Genel Müdürlüğünün icra takipleri ve davalar için davacıya vekaletname vermesi yasal bir zorunluluk olup, bu durum davacının dava dışı...A.Ş.’nin çalışanı olduğu gerçeğini değiştirmeyeceğinden uyuşmazlığın protokol hükümleri doğrultusunda çözümlenmesi gereklidir. Söz konusu “Hukuk Hizmetleri Protokolü”nün “Konu” başlıklı 2.maddesinde “Bu potokolun konusu İSKİ tarafından ihtiyaç duyulan avukatlık hizmetlerinin İSKİ’nin ortaklığı bulunan...A.Ş.’inde çalışmakta olan avukatlar tarafından bila bedel verilmesi hakkındadır.” Elemanların özlük hakları ile ilgili 5.maddesinde, “… yapılacak avukatlık hizmetlerinin ifası ile ilgili aylık ücret, her türlü ikramiye, tazminat, vekalet ücreti, harcırah vb. ödemeler, haklar ve sorumluluklar Belbim’e aittir.“, “Avukatların Sorumlulukları” başlığını taşıyan 6.4.maddesinde ise, “Avukatlar ücret dışında vekalet ücreti vb. gibi herhangi bir hak talep etmeyeceklerdir.” hükümleri bulunmaktadır. O halde protokolün açıklanan bu hükümleri gereğince, davalıya avukatlık hizmeti veren davacının, dava konusu vekalet ücretleri nedeniyle davalıdan talepte bulunması mümkün değildir. Nitekim aynı şekilde çalışan başka bir avukat tarafından... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/196 esas sayılı dosyası üzerinden açılmış olan dava yerel mahkemece kabul edilmişse de, davalının temyizi üzerine Dairemizce aynı gerekçeyle bozulmuş, mahkemenin önceki kararında direnmesi üzerine de Hukuk Genel Kurulunca, Dairemize ait “bozma” kararı benimsenmek suretiyle, direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir. (Bkz. Hukuk Genel Kurulunun 17.6.2009 tarihli ve 2009/13-250 esas, 2009/270 karar sayılı ilamı) Mahkemece, açıklanan tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabul edilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.