13. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/28783 Karar No: 2013/16770 Karar Tarihi: 19.6.2013
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/28783 Esas 2013/16770 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2012/28783 E. , 2013/16770 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının murisinin kredi borcu nedeniyle 1.066.10.TL asıl alacak ve 15.233.90.TL gecikme zammı olmak üzere 16.300.00.TL" nın tahsili için icra takibi yaptığını ancak davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini ileri sürerek vaki itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, duruşmalara katılmadığı gibi herhangi bir cevapta vermemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Her ne kadar mahkemece, “...davacı Kooperatif ile davalının murisi İsmail Kılınç arasında birden fazla müşterek ve müteselsil borç ilişkisini içeren kredi kullanıldığı ve senet düzenlendiğinin anlaşıldığı ancak hangi borç ve senetten dolayı takip yapıldığı, takip talebine ilgili kredi sözleşmesi ve senedin eklenerek açıklamada bulunulmadığı, davacının 07.10.2011 tarihinde dosyaya sunduğu 2896, 2897 ve 3522 nolu senetlerin tahsilinin istendiği yönündeki açıklaması savunmanın genişletilmesi niteliğinde olup bu konuda davalının herhangi bir rızasının söz konusu olmadığı, takibin içeriğinin net olmaması nedeniyle her senet için ayrı ayrı mükerrer tahsil yolu açılabileceği...” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; davacı ... borcuna istinaden davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatmıştır. İlamsız icra takibinde, herhangi bir belge veya senet eklenme zorunluluğu bulunmamaktadır. Davacı tarafından delil olarak 3 adedinde bizzat davalının murisinin borçlu 6 adedinde de müteselsil borçlu olduğunu gösterir borç senetlerinin dosyaya ibraz edildiği, yargılama sırasında da icra takibinde bizzat davalının murisinin borçlu olduğu 2896, 2897 ve 3522 nolu senetlerin tahsilinin istendiği davacı tarafından bildirildiği dosya kapsamı ile sabittir. Davacının talebini bu şekilde netleştirmesi, iddianın genişletilmesi niteliğinde değildir. Bilakis talebin daraltılması niteliğindedir. Bu yönden de herhangi yasal bir engel bulunmamaktadır. O halde mahkemece, 2896, 2897 ve 3522 nolu senetlerin tahsili talebi ile ilgili olarak taraf delilleri toplanarak gerekirse taraf ve yargı denetimine esas alınacak şekilde yeniden uzman bilirkişi veya bilirkişi heyeti marifetiyle inceleme yaptırılarak, hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yukarıda yazılı yanlış gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 21.15 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, 19.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.