20. Hukuk Dairesi 2013/2730 E. , 2013/7225 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, tapuda davalı adına kayıtlı bulunan ... Köyü 563 ve 678 parsel sayılı taşınmazların, yörede ilk kez yapılan ve 10.10.2008 - 10.04.2009 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını iddia ederek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili, elatmanın önlenmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, dava konusu ... Köyü 563 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 678 parsel sayılı taşınmazın Orman Mühendisi ..."ın 18/10/2012 havale tarihli rapor ve krokisinde, (A) ile işaretli 13095,11 m²"lik kısmının ve (B2) ile işaretli 1332,77 m²"lik kısmının, tapu kaydının iptali ile, orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davalıların orman niteliği ile tescile karar verilen taşınmazlara elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan ve orman niteliğinde bulunan taşınmazın, tapu kaydının iptal ve tesciline ilişkindir.
1) Davalının tapu iptali ve tescil davasına yönelik temyiz itirazları bakımından; İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli 563 parsel sayılı taşınmazın tamamen, 678 parselin ise kısmen orman tahdit hattı içinde kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava konusu 678 parsel sayılı taşınmazın mera niteliği ile tesbiti kesinleşip mera, yaylak ve kışlak kütüğüne kayıtlı olduğu halde, karar yerinde tapu kaydının iptaline karar verilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 1. bendinin 2. paragrafında yer alan “...tapu kaydının iptali ile” kelimelerinin hükümden çıkartılarak, yerine “....özel sicilindeki kaydının iptali ile ” kelimelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesi ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle onanması gerekmiştir.
2) Davalının, elatmanın önlenmesi davasına yönelik temyiz itirazları bakımından; dava konusu taşınmazların, davalı tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmaza haksız elatma söz
konusu olmadığından, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, davalının taşınmazlara yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmiş olması usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin tapu iptali ve tescil davası yönünden temyiz itirazlarının reddi ile hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin elatmanın önlenmesi davası yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 26/06/2013 günü oy birliği ile karar verildi.