Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1415
Karar No: 2020/720
Karar Tarihi: 01.06.2020

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2018/1415 Esas 2020/720 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonucunda davacı bankanın dava kısmen kabul edilmiş ve davalı ...’ün kefaletinin geçerli olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen karar ise onanmıştır. Sözleşmelerde kefalet tarihinin yazılı olmamasının, kefaletin geçersizliğine sebep olduğu belirtilmiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- 6098 Türk Borçlar Kanunu'nun 583/1. maddesi: Kefaletin geçerlilik şartlarını belirler. Kefil tarafından kendi el yazısı ile kefalet tarihinin yazılması gerekmektedir.
19. Hukuk Dairesi         2018/1415 E.  ,  2020/720 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonucunda verilen kararın davalı ... vekilince istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi tarafından verilen davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne yönelik kararın süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacı banka ile davalı şirket arasında genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi, business card üyelik sözleşmesi imzalandığını, davalı ...’ün sözleşmeleri müteselsil kefil olarak imzaladığını, genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesinin 10/5 maddesi ile business card üyelik sözleşmesinin 14. maddesinde faiz oranlarının belirlendiğini, davalıların sözleşme gereklerini yerine getirmemesi nedeniyle noterlik kanalı ile borcun ödenmesinin ihtar edildiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini, davalıların takibe itiraz ettiğini iddia ederek, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... San. ve Tic. Ltd. Şti. davaya cevap vermemiştir.
    Davalı ... vekili, davalının noterlik ihtarnamesine noterlik ihtarnamesiyle itiraz ettiğini, ihtarnamede borcun sebebi, aslı, fer’ileri, anapara, faiz ve diğer hususların belirli olmadığını, Borçlar Kanunu’nun 583. maddesi uyarınca kefaletin şartlarının belirlendiğini, sözleşmede kefalet tarihinin bulunmadığını, kefaletin müşterek ve müteselsil olduğuna dair el yazılı kayıt bulunmadığını, davalının kredi sözleşmesinin sayfalarında imzasının bulunmadığını, takip talebi ve ödeme emrinin yasal unsurları bulunmadığını, zira davalı açısından borcun sebebinin, kaynağının, vd. hususların yer almadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk Derece Mahkemesince, davacı banka ile davalı şirket arasında 07.01.2013 tarihli genel nakdi ve gayrinakdi kredi sözleşmesi ve 21.01.2013 tarihli business card üyelik sözleşmesi yapıldığı, davalı ..."ün ise bu sözleşmelere sırasıyla 200 bin ve 10 bin TL miktarınca müteselsil kefil sıfatıyla imza attığı, anılan sözleşmelerde davalı kişinin kendisi adına kefil sıfatıyla, şirket adına ise tek ortak ve temsilcisi sıfatıyla imza attığı, sözleşmenin tüm içeriğinden haberdar olduğu, sıfatı gereği bilmesi gerektiği, kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödenmemesi nedeniyle davacı banka tarafından hesap kat edilerek borçlulara ihtarın tebliğe çıkartıldığı, 09.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, ödeme olmaması üzerine değişik iş dosyasından ihtiyati haciz kararı alındığı ve yine yukarıda anılan icra dosyasından takibe geçildiği, takibe davalıların itirazı üzerine işbu davanın açıldığı, tarafların delillerinin toplanması ve aldırılan dosya kapsamına uygun, gerekçeli, ayrıntılı ve hükme esas kılınabilir nitelikteki bilirkişi raporu ile sabit olduğu üzere davacının 164.390,80 TL davalılardan alacaklı olduğunun anlaşıldığı, davalı vekili davalının kefaletinin geçerli olmadığını ileri sürmüş ise de, davalının aynı zamanda davalı şirket temsilcisi olduğu, anılan sözleşmeyi şirket adına imzaladığı, sözleşmenin tümüne vakıf olduğu, sözleşme tarihinin belli olduğu, müteselsil kefil sıfatıyla ve garanti edilen belirtilerek sözleşmeye imza konulduğuna göre davalının anılan şekildeki savunmasına itibar edilmesi mümkün görülmediği, alacak likit görüldüğünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı ... vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesince, davanın, kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu, davalı ... vekilinin istinaf dilekçesinde özellikle sözleşmelerde kefalet tarihinin bulunmadığı hususunu ön plana çıkardığı, dava dosyası içerisinde bulunan 21.01.2013 tarihli kredi kartı üyelik sözleşmesinin davalı ... tarafından imzalanan bölümde kefalet tarihi kısmının boş olduğu, yine icra takip dosyası içerisinde bulunan 21.01.2013 tarihli genel kredi sözleşmesinin davalı ... tarafından imzalanan bölümünde kefalet tarihinin yer almadığının görüldüğü, 6098 TBK"nun 583/1.maddesi hükmü uyarınca kefalet tarihinin de kefil tarafından kendi el yazısı ile yazılmasının bir geçerlilik şartı olduğu, somut olayda dosyada bulunan gerek kredi kartı üyelik sözleşmesindeki, gerekse genel kredi sözleşmesindeki davalı kefil ... tarafından imzalanan bölümlerde kefalet tarihinin yazılı olmadığının görüldüğü, buna göre davalı ..."ün kefaletinin geçerli olmadığı, davalı ...’ün söz konusu kredi sözleşmelerine dayalı olarak kefil sıfatıyla sorumlu tutulamayacağı gerekçeleriyle davalı ... vekilinin ilk derece mahkemesi kararına ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına davalı ..."e yönelik davanın reddine, diğer davalıya yönelik davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, iş bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin 2017/1047 esas ve 2018/279 karar sayılı ve 15.02.2018 tarihli kararının ONANMASINA, dosyanın Tekirdağ 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 01.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi