22. Hukuk Dairesi 2017/20337 E. , 2019/3707 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı ... Bakanlığına bağlı ... Hastanesinde alt işverenler nezdinde temizlik işçisi olarak çalıştığını, iş akdini emeklilik nedeniyle feshettiğini beyanla kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik alacaklarının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Yükselen şirketi davaya cevap vermemiş diğer davalılar husumet ve zamanaşımı itirazında bulunarak davacının taleplerinden kendilerinin sorumlu olmadıklarını beyanla, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, işçinin kullandırılmayan izin sürelerine ait alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
4857 sayılı Kanun"un 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir nedenle sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada, sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı nedene dayanıp dayanmadığının önemi bulunmamaktadır.
Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile kanıtlamalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 31. maddesinde, hakimin davayı aydınlatma ödevi düzenlenmiş olup madde uyarınca, hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabileceği, soru sorabileceği ve delil gösterilmesini isteyebileceği düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, davacının çalışma süresi boyunca hiç ücretli izin kullanmadığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.
Mahkemece, davacının davayı somutlaştırma yükü (HMK 194), hakimin de davayı aydınlatma yükümlülüğü (HMK m. 31) bulunduğu göz önüne alınarak, davacının 13 yıllık çalışma süresi göz önüne alındığında, bu süre boyunca hiç izin kullanmış olması hayatın olağan akışına uygun bulunmadığından, davacı asilin çalışma süresi boyunca kaç gün yıllık izin kullandığı konusunda beyanı alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Davacı Mahkemenin 2013/30 Esas sayılı dava dosyası ile davalılardan ... şirketi aleyhine kıdem ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil alacağına dair 28.01.2013 tarihinde dava açmış, yapılan yargılama sonucunda davacının ihale alan alt işverende çalışmaya devam ettiğinden feshe bağlı hakları talep edemeyeceği gerekçesiyle kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti talebinin reddine, taleple bağlı kalınarak fazlaya dair haklar saklı tutularak fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarından 50"şer TLsına hükmedilmiştir. Hüküm temyiz edilmeksizin 05.12.2014 tarihinde kesinleşmiştir.
Eldeki dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporunda önceki dönem yönünden kurulan hükmün taraflar için kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesiyle 15.09.2011-24.12.2012 tarihleri arası hesaplamalar yapılmıştır. Yine bilirkişi tarafından tanık anlatımlarına göre fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil çalışmalarının tespit edilemediği ifade edilmiş olmasına rağmen hesaplama yapılmış ve Mahkemece makul oranda indirim de yapılmaksızın hüküm kurulmuştur. Mahkemenin 2013/30 esas sayılı dosyasının sadece ... şirketi yönünden ve esas alınan hizmet süresi için kesin hüküm teşkil ettiği, bu dosya davalıları için kesin hüküm teşkil etmeyeceği ve davalıların bu dava öncesinde temerrüde düşürülmedikleri de açıktır. Davalıların zamanaşımı itirazının dikkate alınarak ayrıca çalışma koşulları hakkında gerekirse tanıklar yeniden dinlenilerek kazanılmış haklar da gözetilerek hesaplama yapılarak hüküm kurulması gerekir.
4- Asgari geçim indirimi yönünden ise dosyaya bordrolar ve banka kayıtları sunulmadığı halde zamanaşımı itirazı gözetilerek son 5 yıl için hesaplama yapılmıştır. Davacıya ait bordrolar ve banka kayıtları celbedilerek davacıya agi ödenip ödenmediği yönünde tespit yapılarak varsa alacağın hüküm altına alınması gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması da isabetsiz olmuştur. Ayrıca davacının asgari ücret aldığının tespiti ile alacaklar hesaplanmıştır. Hizmet cetvelinde Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirilen sigorta primine esas kazanç ücreti ile banka kayıtları ve bordrolar karşılaştırlarak hüküm kurulmalıdır.
Kabule göre de asgari geçim indirimi alacağına yasal faiz işletilmesi gerekirken en yüksek banka mevduat faizine hükmedilmesi de isabetsiz olmuştur.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 19.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.