Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/8729
Karar No: 2015/14858
Karar Tarihi: 23.12.2015

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/8729 Esas 2015/14858 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2015/8729 E.  ,  2015/14858 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacılar vekili, dava dışı ..."nun sürücüsü ve ..."nun işleteni olduğu aracın davacıların yaşı küçük oğlu yaya ..."na çarpması sonucunda meydana gelen kazada küçük ..."un ağır şekile yaralandığını, 8 yaşında olduğundan eğitim hayatının bundan olumsuz etkilendiğini, tedavi giderleri olduğunu, kaza tespit tutanağındaki kusur durumunu kabul etmediklerini belirterek fazlaya ilşkin haklarını saklı tutarak 800,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... AŞ vekili, poliçe limiti ve sigortalının kusuru ile sınırlı olarak sorumlulukları bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, verilen 2 haftlaık kesin süreye rağmen delil avansı yatırılmadığından bilirkişi raporu alınamadığından kanıtlanmayan davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
    03.04.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 45. maddesinde (3) Gider avansının yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir. Dava şartı olan gider avansının yatırılmaması veya tamamlanmaması halinde, dava, dava şartı yokluğundan reddedilir.
    (4) Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Delil avansı, tarafların dayandıkları delillerin giderlerini karşılamak üzere mahkemece belirlenen kesin süre içinde ödemeleri gereken meblağı ifade eder. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan biri avans yükümlülüğünü yerine getirmediğinde, diğer taraf bu avansı da yatırabilir. Delil avansını yatırmayan taraf, o delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılır. Tarafların üzerinde tasarruf edemeyecekleri dava ve işlerle, kanunlardaki özel hükümler saklıdır…” hükmü getirilmiştir.
    Öte yandan, mülga 1086 sayılı HUMK"nun 163. maddesi ile 6100 sayılı HMK"nun 94. maddesi uyarınca kesin süreye ilişkin ara kararının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde açık olması taraflara yüklenen yükümlülüklerin, yapılması gereken işlerin neler olduğunun ve her iş için yatırılacak ücretin hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde açıklanması gerekir. Ayrıca verilen sürenin amaca uygun, yeterli ve elverişli olması, kesin süreye uymamanın doğuracağı hukuki sonuçların açık olarak anlatılması ve anlatılanların tutanağa geçirilmesi, bunlara uyulmaması durumunda mevcut kanıtlara göre karar verilip, gerektiğinde davanın reddedileceğinin açıkça bildirilmesi suretiyle ilgili tarafın uyarılması gerektiği her türlü duraksamadan uzaktır. Bazı hallerde kesin sürenin kaçırılması, o delile veya hakka dayanamamak gibi ağır sonuçları birlikte getirmekte, davanın kaybedilmesine neden olmaktadır. Böyle bir durumda, geciken adaletin adaletsizlik olduğu düşünülerek, davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere getirilen kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır. Bu cümleden olarak, kesin sürenin amacına uygun olarak kullanılması ve yeterli uzunlukta olmasının yanı sıra, tarafların yargılamadaki tutumları ile süreye konu işlemin özelliğinin de göz önünde bulundurulması gerekir. (Benzer ilkelere YHGK’nun 18.02.1983 gün 1980/1-1284, 1983/141; 22.11.1972 gün 8/832, 935; 13.10.2010 gün 2010/17-510-485; 28.04.2010 gün 2010/2-221-241 ve 28.03.2012 gün 2012/19-55-2012-249 sayılı kararlarında da değinilmiştir.).
    Bu yasal düzenlemeler göstermektedir ki, taraflar; dinlenmesini istedikleri tanık ve bilirkişinin veya yapılmasını istedikleri keşif ve sair işlemlerin masraflarını, mahkeme veznesine yatırmaya mecbur olup, hakim tarafından verilen sürede gerekli masrafı vermeyen tarafın talebinden sarfınazar ettiği kabul edilir. Hakimin, bu masrafların yatırılması konusunda verdiği sürenin kesin olduğunu usulünce karara bağladığı hallerde, kesin süreye uymayan tarafın bu delile dayanma olanağı kalmaz. Kesin süre tarafların yanında hakimi de bağlayacağından uyulmaması halinde, gereğinin hakim tarafından hemen yerine getirilmesi gerekir. ( YHGK.nun 12.12.2012 gün 2012/9-1170 E.2012/1172 K.)
    Yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde somut olaya bakıldığında; mahkemece 05.11.2014 tarihinde verilen ara kararda, yapılan itiraz doğrultusunda aktüer raporu alınması için taktiren 300,00 TL bilirkişi ücreti ve 50,00 TL dosya gidiş dönüş ücreti olarak toplam 350,00 TL"nin yatırılması için davacı vekiline 2 hafta kesin süre verilmiş, kesin süre içinde avansın yatırılması halinde talep edilen delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı celsede hazır bulunan davacı vekiline ihtar edilmiş ve sonraki 28.01.2015 tarihli oturumda yazılı şekilde kanıtlanmayan davanın esastan reddine karar verilmiştir.
    Dosya kapsamına göre Mahkemece ilk olarak 21.05.2013 tarihinde aktüer raporu alınmış, aktüer raporu hazırlandığı tarihte henüz kusur raporu alınmadığından aktüer raporu kusur durumu nazara alınmadan hazırlanmış, davacılar vekili kusur raporuna itiraz etmemiştir. Akabinde 12.08.2013 tarihinde kusur raporu alınmış, davacı vekili kusur raporuna itiraz etmiştir. Mahkemece, kusur oranının nazara alınarak hazırlandığı yeni bir aktüer raporu alınması gerektiği yönündeki davalı ... şirketinin itirazı üzerine yeni bir aktüer raporu alınması için ara karar kurmuş, bu husustaki delil avansının yatırılması için davacı tarafa kesin süre vermiştir. Her ne kadar mahkemece verilen kesin süre usul ve yasaya uygun ise de, aktüer raporuna davacı taraf itiraz etmediğine göre delil avansını yatırması gereken taraf davacı taraf değil, davalı ... şirketidir. Bu halde Mahkemece hatalı olarak aktüer raporuna itiraz etmeyen davacı tarafa delil avansı yatırma yükü yüklenmesi ve verilen kesin sürede delil avansını yatırmadığı için yazılı şekilde davanın esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozma nedeni yapılmıştır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 23.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi