Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/20608
Karar No: 2015/33068
Karar Tarihi: 19.11.2015

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/20608 Esas 2015/33068 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2014/20608 E.  ,  2015/33068 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı ile yıllık izin ücreti, boşta geçen süre ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A) Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin davalı iş yerinde işçi olarak çalışırken haklı ve geçerli bir neden olmaksızın işten çıkarıldığını, ilk fesih tarihinde 850 TL net ücret aldığını, işe iade davası açıldığını, işe iade davası üzerine iade kararı verildiğini, müvekkilinin süresi içinde iş yerine gitmesine rağmen işe başlatılmadığını, işe başlatılmayarak iş akdinin ikinci kez 14.04.2012 tarihinde haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar, işe başlatmama tazminatı ile yıllık ücretli izin ve boşta geçen süre ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının kendisine gönderilen ihtar üzerine belirlenen gün ve saatte iş yerine geldiğini ancak işçinin amacının işe başlamak olmayıp işe iadenin mali sonuçlarından yararlanmak olduğunu, samimi olmadığını, müvekkili işyerinde işe başlamadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, davacı işçinin mevcut çalıştığı iş yerinden ayrılmadan davalı iş yerine başvuru yapması ve noter aracılığı ile gönderdiği ihtarnamelerinde açıkça belirttiği üzere öncelikle işe iade davasından kaynaklanan alacaklarının ödenmesini istemesi, davalı işverenin kendisine yapılan başvuru üzerine davacı işçinin işe başlatma talebini kabul ederek önceki özlük hakları ile birlikte aynı şekilde işe başlayacağını bildirmesi ve davacı işçinin başvurusunu yaptığı 12.04.2012 tarihi itibarı ile davacı işçi için 13.04.2012 tarihinde işe başlayacağını SGK"ya bildirmiş olması karşısında davalı işverenin işe başlatmada samimi olduğu, davacı işçinin ise samimi olmadığı, davacı işçinin amacının işe iade davasının mali sonuçlarından yararlanmak olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-İşe iade davası sonunda işçinin başvurusu, işverenin işe başlatıp başlatmadığı ve buna bağlı olarak işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret, yıllık ücretli izin, ihbar ve kıdem tazminatı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanununun 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçeri bir feshin sonuçlarını doğurur.
    Yasada işçinin şahsen başvurması gerektiğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. İşçi, işe başlatılma konusundaki iradesini bizzat işverene iletebileceği gibi vekili ya da üyesi olduğu sendika aracılığı ile de ulaştırabilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen görüşü bu yöndedir (Yargıtay HGK 17.6.2009 gün ve 2009/9‑232E, 2009/278K.).
    İşveren işe iade için başvuran işçiyi (1) ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört, en fazla sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları işçiye ödemek zorundadır.
    İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla, işçi işverene hiç başvurmamış gibi sonuca gidilmelidir. Bu durumda işverence yapılan fesih, 4857 sayılı Yasanın 21 inci maddesinin beşinci fıkrasına göre geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. Bunun sonucu olarak da, işe iade davasında karara bağlanan işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süreye ait ücret ve diğer hakların talebi mümkün olmaz. Ancak, geçerli sayılan feshe bağlı olarak işçiye ihbar tazminatı ve koşulları oluşmuşsa kıdem tazminatı ödenmelidir (Yargıtay 9.HD. 14.10.2008 gün 2008/29383 E, 2008/27243 K.).
    Somut uyuşmazlıkta, mahkemece; feshin geçersizliği ve işe iade kararının ardından davacı işçinin işe iade başvurusu yaptığı, işverenin daveti üzerine işe başlamadığı, başvurusunun samimi olmadığı, bu nedenle de işverene hiç başvurmamış gibi kabul edilmiştir. Bu durumda geçersizliğine karar verilen ilk fesih 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesinin beşinci fıkrası gereğince geçerli hale geleceğinden davacının feshin geçersizliğine karar verilen tarihteki hizmet süresi de dikkate alındığında 4 haftalık ihbar tazminatına hak kazandığı anlaşılmaktadır. Davacının ihbar tazminatı talebinin kabulü gerekirken yazılı şekilde reddi hatalıdır.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi