12. Ceza Dairesi 2013/27616 E. , 2014/15373 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal
Hüküm : Beraat
Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre; bir temizlik firmasına bağlı olarak katılan ... ile aynı hastanede beraber çalışırken, 1 yıl evvel işten çıkarılan ve işine son verilmesinde katılanın etkisi bulunduğu düşüncesiyle ona husumet besleyen sanık ..."ın, katılanın adını ve soy adını kullanarak, facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde sahte hesap açıp, bu hesap üzerinden, kendi düğününde çekilmiş katılanın fotoğrafını, onun bilgisi ve rızası dışında yayımladığı iddiasına konu olayda;
Sanığın, bilgisayar kullanmayı ve internete girmeyi bilmediğine, bahse konu facebook hesabının kendisi tarafından oluşturulmadığına, bu sayfaya konulan fotoğrafın, katılanla beraber düğününe gelen diğer arkadaşlarında da mevcut olabileceğine yönelik savunması, katılan tarafından delil olarak ibraz edilen fotoğraflarda, katılan ve sanık yanında başka kişilerin de görüntülenmiş olup, fotoğrafların düğün esnasında çekildiği ve dosyaya sunulan örneklerinin katılan tarafından ibraz edildiği de nazara alındığında, sahte facebook hesabına konulan ve katılanın yüzü ve başını gösteren fotoğrafın, mutlaka ve sadece sanıkta mevcut olabilecek özellikte fotoğraf olduğunun kabul edilemeyecek olması, soruşturma aşamasında, “Facebook Inc.” adlı firmanın Türkiye"deki vekilinden talep edilen adli yardıma olumlu cevap verilmemesi nedeniyle şikayete konu hesabın oluşturulduğu bilgisayarın IP adres bilgilerinin tespit edilememiş olması, kovuşturma aşamasında hazırlanan 04.06.2012 tarihli bilirkişi raporunda, “www.facebook.com isimli web sitesi ile yazışma yapılarak, resimlerin hangi bilgisayar tarafından yüklendiğinin sorulması halinde bilgisayarın tespit edilebileceği” belirtilmiş ise de, olayın üzerinden geçen zaman dilimi ve Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğünün, “İnternet Ortamında İşlenen Suçlarda Uluslararası Ceza İstinabe İşlemleri” başlıklı yazısında yer verdiği, “ABD mevzuatına göre (........) internet ortamında işlenen suçlara ilişkin trafik bilgileri, yer sağlayıcılar veya erişim sağlayıcılar tarafından 90 gün süreyle saklanmaktadır.
Bu süre içinde resmi otoritelerce başvurulduğunda anılan saklama süresine 90 gün daha ilave edilmektedir.” açıklamalarına nazaran, savunmanın aksine, yeni bir delil elde edilmesi imkanı kalmaması nedeniyle mahkemece bu konuda araştırma yapılmamış olmasında bir isabetsizlik bulunmaması, soruşturma aşamasında, 25.05.2011 tarihinde polis memurları tarafından bilgisine başvurulan ..., “... ve ..."ı tanırım, birlikle aynı iş yerinde çalışmaktaydım. Bu tarihten 1 yıl kadar önce ... işten çıkartıldı, işten çıkarılma nedeni bizden bildiği için de, ayrılırken, ..."in yanında bulunduğum esnada, "Ben size gösteririm, sizi internete vereceğim" diyerek gitti.” şeklinde anlatımda bulunmuş ise de, adı geçenin beyanının maddi delille doğrulanmaması nedeniyle salt bu ifadeye dayalı olarak iddiaya konu eylemi gerçekleştirenin sanık olduğu sonucuna varılamayacak olması karşısında, katılanın iddiasının soyut aşamada kaldığı, savunmanın aksine, sanığın mahkumiyetine yeter, her türlü derecede şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla;
Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılanın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, beraata ilişkin hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 23.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.