Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5153
Karar No: 2016/4734
Karar Tarihi: 29.03.2016

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2015/5153 Esas 2016/4734 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirketin kaçak elektrik kullanması nedeniyle düzenlenen kaçak tespit tutanağına istinaden fatura tahakkuk ettirildiği ancak davalı şirketin bu faturayı ödememesi nedeniyle hakkında icra takibi başlatıldığı ve davalının itirazı üzerine takibin durdurulduğu anlatılmaktadır. Davacı vekili takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesi talebiyle itirazın iptali davası açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabul edildiği ve takibin devamına karar verildiği belirtilmektedir. Ancak karar, davanın ticari dava olarak kabul edilip Asliye Ticaret Mahkemesi'nin görevli olduğu hususu gözetilmeden verilmiştir. Bu nedenle karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4. maddesi
- 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 19/II. maddesi
- 6335 Sayılı Kanun'un 2. maddesi
- 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 5. maddesi uyarnınca ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği yönünde düzenleme bulunmaktadır.
3. Hukuk Dairesi         2015/5153 E.  ,  2016/4734 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili davacının davalı şirket hakkında 10.11.2010 tarihinde kaçak elektrik tespit tutanağı düzenlediğini ve bu tutanağa istinaden fatura tahakkuk ettirildiğini, kaçak tutanağının düzenlendiği "Gazi Bulvarı No: 93/B Konak/İzmir" adresinde mevcut 582892.1 nolu aboneliğin dava dışı... Gıda Ltd. Şti."ye ait olduğu ancak, yapılan kontrolde davalının buradaki aboneliği kendi üzerine almaksızın elektrik enerjisi kullanıldığının tespiti üzerine bahsedilen kaçak tutanağının tutulduğunu, davalının kaçak elektrik borcunu ödememesi nedeniyle hakkında icra takibi başlatıldığını ancak davalının itirazı üzerine bu takibinde durduğunu belirterek, İzmir 16. İcra Müdürlüğünün 2010/12293-E. Sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davalının İzmir 16.İcra Müdürlüğünün 2010/12993 sayılı takibinde 5.964,28 TL asıl alacak 60,97 TL işlemiş faiz, 10,97 TL KDV olmak üzere toplam 6.036,22 TL"ye itirazının iptaline, bu miktar üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı ve davalı şirket arasındaki elektrik aboneliği sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen fatura borcundan kaynaklanmaktadır.
    Eldeki dava, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 15.08.2013 tarihinde açılmıştır.
    6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi"nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
    Yine, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
    6335 Sayılı Kanun"un 2. maddesi ile değişik 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu"nun 5. maddesi uyarınca, ticari davalar Asliye Ticaret Mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemesi Kanununun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re"sen incelenir.
    Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davanın davacı ve davalı şirket arasındaki elektrik aboneliği sözleşmesinden kaynaklandığı ve her iki tarafın da ticari işletmesine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda, taraflar arasında görülen davalarda görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu kuşkusuzdur.
    Hal böyle olunca, mahkemece; davanın ticari dava olarak kabulü ile uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, öncelikle ayrı Asliye Ticaret Mahkemesi varsa dava dilekçesinin görevsizlik nedeniyle reddine, yoksa davaya Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla bakılması ve 6100 sayılı HMK"nun 297/1-a maddesi uyarıncada hükmün Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla verildiğinin hükümde gösterilmesi gerekirken, bu yönün gözardı edilerek yazılı şekilde davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    Bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi