3. Hukuk Dairesi 2015/5246 E. , 2016/4732 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının işyeri telefon aboneliğinden kaynaklanan fatura bedellerini ödememesi üzerine hakkında icra takibine girişildiğini ancak davalının itirazı üzerine icra takibinin durduğunu belirterek, Ankara 17. İcra Müdürlüğü"nün 2011/4335 esas sayılı icra dosyasına vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmamıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 9.704,00 TL asıl alacak, 3.793,66 TL işlemiş faiz, 682,85 TL %18 KDV, 948,41 TL faizin ÖİV, 24,07-TL faizsiz istenen olmak üzere toplam 15.152,99 TL için itirazın iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %18 oranında temerrüt faizi yürütülerek takibin devamına, asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3.maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise, bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder, şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde, yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olay değerlendirildiğinde, taraflar arasında, işyeri (İlkim Gıda-...) telefon aboneliği sözleşmesinden kaynaklanan bir uyuşmazlık bulunduğu, eş söyleyişle aboneliğin işyerinde ticari ve mesleki amaçlarla kullanıldığı dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı, TKHK.da belirtilen “Tüketici” tanımına girmemekte olup, olayda 4077 sayılı kanun hükümlerinin uygulanması mümkün değildir. Bir diğer anlatımla, uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görev konusunda kazanılmış hak da olmaz.
Mahkemece; davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması gerekirken, tüketici mahkemesi sıfatıyla hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.