Abaküs Yazılım
13. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/10503
Karar No: 2019/3312
Karar Tarihi: 06.03.2019

Hırsızlık - mala zarar verme - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/10503 Esas 2019/3312 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanığın hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından mahkum olduğu kararın temyiz edildiğini belirtmiştir. Sanığın yokluğunda verilen hükmün bilinen en son adresine tebliğ edilmesi gerekirken, farklı bir adrese doğrudan tebligat yapıldığının anlaşılması karşısında sanığın eski hale getirme talebinin kabul edilerek, temyiz isteminin öğrenildiği ve süresinde olduğu belirlenmiştir.
Anayasa Mahkemesi'nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak; 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilmiştir. Ancak, ceza tayini hakimin takdir ve değerlendirme yetkisinde olsa da adalet ve nesafet kurallarına bağlı kalınması, 5237 sayılı TCK'nın 3/1. maddesine uygun olarak işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı cezaya hükmedilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
Sanığın olay tarihinde tespit edilemeyen zaman diliminde mağdurlara ait eşyaları çalması şeklinde gerçekleşen eyleminde, hırsızlık suçundan verilecek cezada alt sınırdan uzaklaşılması mümkün ise de, üst sınırdan ceza vermeyi gerektiren bir özellik olmadığı belirtilmiştir. Ayrıca, hak ve nesafet kuralları ile orantılılık ilkesi ve mükerrer değerlendirme yasağı da gözetilmeden en üst hadden ceza verilmesi nedeniyle TCK'nın 61. maddesine aykırı davranıldığı ifade edilmiştir.
Ek olarak,
13. Ceza Dairesi         2018/10503 E.  ,  2019/3312 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Sanığın yokluğunda verilen hükmün bilinen en son adresine tebliğ edilmesi gerekirken, farklı bir adrese doğrudan tebligat kanunun 21/2. maddesine göre tebligat yapıldığının anlaşılması karşısında sanığın eski hale getirme talebinin kabulü ile temyiz isteminin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesi"nin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1-Kanun"un öngördüğü sınırlar arasında ceza tayini hakimin takdir ve değerlendirme yetkisinde ise de; bu yetkinin kullanılmasında adalet ve nesafet kurallarına bağlı kalınması, bu konudaki gerekçenin suçun işleniş şekli, kanuna aykırılığın derecesi, suç sebepleri, sanığın kişiliği, kastın yoğunluğu gibi hususların dosya içeriğine uygun olması, emsal olaylar ile genel uygulama dikkate alınarak 5237 sayılı TCK"nın 3/1. maddesine uygun olarak işlenen fiilin ağırlığı ile orantılı cezaya hükmolunması gerekmektedir.
    Somut olayda, sanığın olay tarihinde tespit edilemeyen zaman diliminde mağdurlara ait ikamete gelerek mağdurlara ait ayrı ayrı dizüstü bilgisayarları, cep telefonu, saat ve çeşitli giyim eşyalarını çalması şeklinde gerçekleşen eyleminde, hırsızlık suçundan verilecek cezada alt sınırdan uzaklaşılması mümkün ise de, üst sınırdan ceza vermeyi gerektiren bir özellik olmadığı gibi hak ve nesafet kuralları ile 5237 sayılı TCK"nın 3/1. maddesinde yer alan orantılılık ilkesi ve mükerrer değerlendirme yasağı da gözetilmeden "sanığın işlediği suçtan pişmanlık duymadığı anlaşılan sanık hakkında TCK"nun 62. maddesinin tatbikine takdiren yer olmadığına"" şeklinde yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile hırsızlık suçundan en üst hadden ceza verilmesi suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 61. maddesine aykırı davranılması,
    2-Sanığın daha önceden mağdurlar ile aynı işyerinde çalıştığı ve kendi beyanına göre daha önce beraber kaldığı arkadaşları olan mağdurların evde olmadığı sırada evin açık olan camından sinekliği kesmek suretiyle içeri girdiği, mağdurlara ait iki ayrı odanın kapı kilitlerini kırarak eşyalarını çalan sanığın suça konu eşyaların farklı kişilere ait olduğunu bilebilecek durumda olduğu anlaşılmakla, sanık hakkında açılan kamu davasında TCK’nun 142/1-b maddesinin 1 kez uygulanması istenilmesine rağmen sanık hakkında her bir mağdura yönelik eylemi sebebiyle 5237 sayılı Kanun"un 142/1-b maddesi ile ayrı ayrı iki kez uygulama yapılabilmesi için 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 226/3. maddesi gereğince ek savunma için süre vermesi ve bu sürede sanığın ek savunması alındıktan sonra iki ayrı suçtan hüküm kurulması yerine tek bir suçtan hüküm kurulmuş olması,
    3- İki ayrı mağdura ayrı eylemlerin oluştuğu kabulü ile yapılan inceleme de; Mağdur ... yönünden sanığın çaldığı eşyaları iade etmesi ve mağdurun eşyalarının eksiksiz aldığı için şikayetinden vazgeçmiş olması karşısında, sanık hakkında bu mağdur yönünden 5237 sayılı Yasanın TCK"nın 168/1. maddesinin uygulanması gerektiği, diğer mağdur ..."ın ise 25.01.2013 tarihli beyanında eşyalarının iadesinin eksik olduğu ve zarar talebi olması karşısında, TCK"nın 168/4. maddesinin uygulanması için mağdurdan kısmi iadeye muavafakatının sorulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 326/son. maddesi gereği sanığın ceza süresi yönünden kazanılmış hakkının gözetilmesine, 06.03.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi