22. Hukuk Dairesi 2019/852 E. , 2019/3705 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı kurum bünyesinde Su Arza Şefliği’nde gece şoförü olarak çalıştığını, ayda ortalama 240 saatin üzerinde çalışan davacının vardiyasına denk gelen günlerde hafta tatili, dini ve milli bayramlarda da çalıştığını, fazla çalışma ücreti ve bayram tatillerine denk gelen çalışmalarının karşılığının ödenmediğini ileri sürerek fazla çalışma alacağı, hafta tatili alacağı, ulusal bayram ve geren tatil alacağı ve servis ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacıya vardiya ücretlerini tam olarak ödediklerini, pazar günü çalışma karşılığını ödeme durumunun vardiya dışı çalışan işçiler için geçerli olduğunu, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı teftiş raporunda da işçilere hak etmiş oldukları tüm işçilik alacaklarının ödendiğinin kayıt altına alındığını 2012 yılı Haziran ayına kadar servis hizmetinden yararlandıklarını bu tarihten sonra ise servis ücretinin maaşına yansıtıldığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne dair verilen 24.03.2015 tarihli ilk karar, Dairemizin 2017/45713 esas 2018/367 karar sayılı 17.01.2018 tarihli kararı ile bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, toplanan delillere ve düzenlenen bilirkişi raporuna göre hafta tatili ve servis ücreti alacağının hüküm altına alınmasına karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında Dairemizce yapılan bozmanın gereğinin tam olarak yerine getirilip getirilmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Mahkemece hükmüne uyulan Dairemizin 2017/45713 esas 2018/367 karar sayılı 17.01.2018 tarihli ilamı ile, ‘‘....hafta tatili alacağına ilişkin bilirkişi raporuna göre talebin kabulüne karar verilmesi gerektiği ve davacıya belediye otobüs bileti verilip verilmediği ya da işçinin toplu taşıma araçlarından faydalandırılması için taşıma kartı ve paso verilip verilmediği araştırılarak sonucuna göre ve zamanaşımı savunmaları da dikkate alınarak davacının 2009, 2010 ve 2011 yıllarına ait servis ücreti alacağının bulunup bulunmadığı konusunda bir karar verilemesi gerekirken sadece davalının, işçinin belediye otobüslerinden ücretsiz yaralandırıldığı yönündeki savunması dikkate alınarak servis yardımı alacağı talebinin reddine karar verilmesi’’ şeklinde bozma sebebine yer verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gereği tam olarak yerine getirilmemiştir.
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, mahkeme yönünden; bozma kararında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, kararda açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama “usulü kazanılmış hak” olarak adlandırılır. Bu hukuki kurum mahkemeye; hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve yerine getirilmesi istenilen hususlar kapsamında, yargılama usulünün, davanın sürüncemede kalmaması ve en az maliyetle bir an önce bitirilmesi amacına yönelik “usûl ekonomisi ilkesi” çerçevesindeki hükümleri ışığında, uyulan bozma kararı gereğinin yerine, tam olarak getirilmemesi gerekçesiyle ikinci kez “BOZULMASINA” sebebiyet vermeyecek şekilde, özenle işlem yapmak ve hüküm kurmak zorunluluğunu getirir.
Mahkemece, davacının servis ücreti alacağı hususunda yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde bilirkişinin, belediyenin ilgili biriminden haricen sorup günlük ulaşım bedelinin öğrenildiğini belirterek uyuşmazlık konusu dönem için servis ulaşım bedeli alacağını hesaplandığı anlaşılmaktadır. Bunun üzerine davacı tarafından 250,00 TL asgari değer belirtilerek talep edilen servis bedeli alacağı 15.09.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile 3.642,72 TL’ye çıkartılmış, davalı tarafından ıslah talebine karşı yasal süresi içerisinde zamanaşımı itirazında bulunulmuştur. Bu durumda davacının 15.09.2009 tarihinden önceki alacağı zamanaşımına uğramış olacaktır. Ancak davalının zamanaaşımı itirazının nazara alınmamış ve bu konuda yeniden bir değerlendirme de yapılmamıştır. Bu durum karşısında ıslah tarihi itibarıyla zamanaşımına uğramayan alacağın ayrıca belirlenmemesi isabetli olmamıştır. Yasal süresinde ileri sürülen zamanaşımı itirazı da gözetilerek davacının hak etmiş olabileceği servis-ulaşım ücreti bedeline ilişkin alacağının yeniden hesaplanması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.