Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/31397
Karar No: 2022/3840
Karar Tarihi: 22.02.2022

Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/31397 Esas 2022/3840 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Kararda, suçun 5607 sayılı Kanuna muhalefet olduğu ve sanık hakkında hükümlülük ve müsadere kararı verildiği belirtilmiştir. Dosya, süresi içinde temyiz edilmiş ve hüküm incelenerek CMK ile ilgili bazı maddelerin uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
İlk olarak, suçun üst sınırının iki yıl olduğu gözetilerek basit yargılama usulünün uygulanması gerektiği belirtilmiş ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına rağmen, bu yöntemin bu dosyada kullanılmasının gerekliliği ifade edilmiştir.
İkinci olarak, hükümlünün hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesi için yasal koşulları oluşturduğu, ancak yargıcın yasal olmayan bir gerekçeyle bunu reddettiği belirtilmiştir.
Son olarak, suçun zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığı tartışması için daha önce kesinleşmiş dosyaları incelemek gerektiği ve hükmün bu şekilde verildiği ifade edilmiştir.
Kanuni açıklamalar:
- 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesi: suçun üst sınırının iki yıl olduğunu belirler.
- 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesi: Basit yargılama usulü uygulanması gereken suçlar için bir düzenleme yapar.
- 5271 sayılı CMK'nun
7. Ceza Dairesi         2021/31397 E.  ,  2022/3840 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    Hükümde yasa yolu gösterilirken, 7 günlük temyiz süresinin 15 gün olarak gösterilmesi suretiyle sanığın yanıltıldığı anlaşılmakla temyiz istemi süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
    1- Suç tarihinde yürürlükte bulunan 6545 sayılı Yasa ile değiştirilmeden önceki 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde düzenlenen suçun üst sınırının iki yıl olduğu gözetilerek;
    17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Yasanın 24. maddesi ile yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesine göre, “Asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra adli para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda basit yargılama usulünün uygulanmasına karar verilebilir.” şeklindeki hükme, 7188 sayılı Yasanın 31. maddesinde yer alan geçici 5/1-d. maddesi ile “01/01/2020 tarihi itibariyle kovuşturma evresine geçilmiş, hükme bağlanmış veya kesinleşmiş dosyalarda seri muhakeme usulü ile basit yargılama usulü uygulanmaz.” şeklinde sınırlama getirilmiş ise de, Anayasa Mahkemesi'nin, 19/08/2020 tarih ve 31218 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan, 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresine ilişkin esas incelemenin aynı bentte yer alan “...basit yargılama usulü...” yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verildiği, böylece “kovuşturma evresine geçilmiş basit yargılama usulü uygulanabilecek dosyalar yönünden iptal kararı” verildiği anlaşılmakla; her ne kadar Anayasa Mahkemesi kararları geriye yürümez ise de, CMK’da yapılan değişikliklerin derhal uygulanması ilkesi geçerli olmakla birlikte, iptal kararının sonuçları itibariyle maddi ceza hukukuna ilişkin olduğu, zira CMK’nun 251/3. maddesinde “Basit yargılama usulü uygulanan dosyalarda sonuç ceza dörtte bir oranında indirilir” şeklindeki düzenleme gereği maddi ceza hukuku anlamında sanık lehine sonuç doğurmaya elverişli olduğundan TCK'nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    2- 5271 sayılı CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar bakımından engel hali bulunmayan, dosyada mevcut makbuz ile kurum zararı olan vergiler toplamını ödediği anlaşılan sanık hakkında yasal koşulları oluşmadığı şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmedilmesi,
    3- Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı ve 16.05.2017 tarih ve 2015/398 Esas, 2017/272 Karar sayılı kararlarında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerinin bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK'nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 15.03.2013, iddianame düzenleme tarihinin 27.06.2014 olduğu,
    Sanığa ilişkin temyiz edilmeden kesinleşen ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2013/1168 Esas, 2014/1144 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 20.10.2012, iddianame düzenleme tarihinin 02.09.2013 olduğu, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2014/1087 Esas, 2014/1399 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 19.10.2012, iddianame düzenleme tarihinin 30.04.2014 olduğu gözetilerek suç tarihlerine ve işlenen suçun niteliğine göre sanığın eylemlerinin TCK 43. madde kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların celp edilerek incelenmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi ve eylemlerinin TCK'nun 43. maddesi kapsamında değerlendirilmesi halinde, kesinleşen dosyalarda kanun yararına bozmaya gidildikten sonra bu dosyaların da birleştirilmesine karar verilmesinin düşünülmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    Yasaya aykırı, sanığın ve katılan ... İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi