13. Ceza Dairesi Esas No: 2018/10529 Karar No: 2019/3310 Karar Tarihi: 06.03.2019
Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2018/10529 Esas 2019/3310 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyet kararı verilmiştir. Temyiz sürecinde, sanığın daha önce hırsızlık suçuna ilişkin mahkumiyeti olduğu ancak sonrasında dolandırıcılık suçunun da uzlaşmaya alındığına dair kanuni düzenlemeler yapıldığı gerekçesiyle hükümler yeniden değerlendirilmelidir. Hırsızlık suçu açısından usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı belirtilirken, işyeri dokunulmazlığı ihlali suçu açısından yasal unsurların oluşmadığına karar verilerek sanığın beraatine karar verilmelidir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK'nın 141/1, 157/1 ve 168/1 maddeleri, CMK'nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler ve 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. ve 35. maddeleri.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Ankara Batı 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/308 Esas 2007/364 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, TCK"nın 141/1. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde tanımı yapılan dolandırıcılık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip haklarında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususu infaz aşamasında gözetilmesi olanaklı kabul edilerek bozma sebebi yapılmamıştır. I-Sanık hakkında hırsızlık suçu yönünden yapılan inceleme de; Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Olay yeri, tespit ve yakalama tutanağı içeriğine göre; sanığın temyize gelmeyen sanık ile birlikte suça konu malzemeleri araca yükleyip götürürken devriye görevi yapan kolluk güçleri tarafından şüphe üzerine durdurularak yakalanan sanıkların eyleminin tamamlanmış olduğu gözetilmeden teşebbüs hükümlerinin uygulanması, 2-Suça konu malzemeleri çaldıkları yeri gösterdiği anlaşılan sanık hakkında, mağdurdan kısmi iadeye muvafakatı olup olmadığı sorulduktan sonra sonucuna göre sanık hakkında TCK"nun 168/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK’un 326/son maddesi uyarınca ceza süresi yönünden kazanılmış hakkın korunmasına, II- Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal suçu yönünden yapılan inceleme de; Olay yeri inceleme tutanağı ve müşteki beyanlarından anlaşılmakla; suça konu eşyaların 2.5 sene önce kapatılmış faal olmayan kömür torbalama tesisinden çalındığının anlaşılması karşısında; iş yeri dokunulmazlığını bozma suçunun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle sanığın yüklenen suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeninin diğer sanık ..."e sirayetine, 06/03/2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.