MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı ile genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; müvekkilinin davalı işyerinde 27.03.2012 tarihinden 03.07.2013 tarihine kadar aralıksız çalıştığını, davacının son aldığı maaşın net 1000-TL olduğunu, asgari ücrete kadar olan kısmın bankaya yatırılarak kalan kısmın elden ödendiğini, maaşının SGK"ya eksik bildirildiğini, işyerinde yemek ve servis uygulaması olduğunu, davacının 23.01.2013 tarihinde işyerinde iş kazası geçirdiğini, bu kaza sonrasında davacı işçiye davalı işveren tarafından baskı uygulandığını, davacının fizik tedavi görmesine karşı çıkıldığını, davacının iş kazası, fazla mesai ve resmi tatil çalışması alacak ve tazminatlarını talep ettiğinde davalı işveren tarafından işten çıkartıldığını, davacının haftanın 6 günü, 08:00-18:30 saatleri arası çalıştığını, haftanın 4 günü bu çalışmanın saat 19:00"a kadar uzadığını, davacının tüm resmi tatillerde çalıştığını, davacının yıllık izin alacağı bulunduğunu, mayıs ayı ve 3 günlük haziran ayı ücretlerinin de davacıya ödenmediğini iddia ederek; kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, genel tatil ücreti, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti ve ödenmeyen ücret alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının 23.01.2013 günü iş kazası geçirerek bileğini cam kestiğini, normal tedavisinin ve fizik tedavisinin davalı şirket tarafından ...Hastanesi"nde yapılarak sağlığına kavuştuğunu, 03.07.2013 günü davacnın şirket yetkilisi olan ...."ya başvurarak kız kaçırmış olması sebebiyle 5.000-TL para istediğini, bu isteği kabul görmeyince ben istifa ettim, gidiyorum diyerek işyerini terk ettiğini, buna dair tutanak tanzim edildiğini davacının istemiş olduğu bu tutarı davalının ödeme zorunluluğu olmadığını, iş akdini kendisi fesheden davacının ihbar tazminatı ve kıdem tazminatına hak kazanamayacağını, 12.07.2013 tarihinde ihtarname keşide edilerek üst üste 3 gün işe gelmemesi sebebiyle davacının iş akdine son verildiğini, davacının haftanın 1 günü hafta tatili yaptığını, diğer 6 günü ise 08:30 – 18:30 saatleri arası çalıştığını, arada 1,5 saat öğle yemeği molası kullandığını, öğlen öncesi 30 dk. Öğlen sonrası ise 30 dk. Çay molası kullandığını, davacının yasal çalışma sınırları içinde çalıştığını, davacının dini bayramlarda çalışmadığını, diğer tatil ve çalışma ücretlerinin ise kendisine ödendiğini, davacının ücretinin bordrodaki ücret olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının ücret alacağı miktarı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta; davacı 21/05/2014 tarihli oturumda eda ettiği yemininde 924,00 TL ücret alacağı kaldığını belirtmiştir.Mahkemece bu yemin beyanında belirtilen 924,00 TL yerine, 950,00 TL ücret alacağına hükmedilmesi isabetsizdir.
3-Davacının fazla mesai ve genel tatil ücretleri açısından eda ettiği yemin, hakkın varlığına ilişkin olup, miktara yönelik bir yemin söz konusu olmadığından süresi tanık beyanları ile kanıtlanan fazla mesai ücreti ve genel tatil ücretlerinden makul oranda takdiri indirim yapılmaması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F)Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.