![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2021/22659
Karar No: 2022/3203
Karar Tarihi: 22.02.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/22659 Esas 2022/3203 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunu'nun 66/1-b maddesinde düzenlenen izin tecavüzü suçunu işlemiş ve mahkum olmuştur. Ancak, hükümde suç vasfının firar gibi yanlış gösterilmesi, suç tarihinin eksik yazılması ve sanığın askerliğe elverişsizlik durumunun araştırılmaması gibi hatalar sebebiyle karar bozulmuştur. Kararda ayrıca, sanığın hükümlülüğüne engel olan yeni bir yasa nedeniyle yanlış bir hüküm verildiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: izin tecavüzü suçu için Askeri Ceza Kanunu 66/1-b maddesi, dava zamanaşımı için TCK 67/2-d, hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesi için CMK 231, mahkumiyetin kanuni sonucu olan TCK 53.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 1632 sayılı Yasaya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Suça konu eylemin 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 66/1-b maddesinde düzenlenen izin tecavüzü suçu olduğu ve bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasının öngörüldüğü, sanığın 16/12/2007-04/08/2010 tarihlerinde işlediği suç nedeniyle hakkında 07/09/2010 ve 15/03/2018 tarihlerinde de mahkumiyet kararı verilmiş olup; TCK’nun 67/2-d maddesi uyarınca sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi halinde dava zamanaşımının kesileceği ve bu halde zamanaşımı süresinin yeniden işlemeye başlayacağı, suç tarihi itibarıyla 12 yıllık olağanüstü zamanaşımı süresinin de inceleme tarihinde dolmadığı gözetilerek; tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
1)Sanığın eylemi izin tecavüzü suçunu oluşturduğu ve gerekçe içeriğinde de sanığın 16.12.2007-04.08.2010 tarihleri arasında izin tecavüzü suçunu işlediği belirtildiği halde, kısa kararda ve hükümde suç vasfının firar olarak gösterilmesi suretiyle hükümde çelişki oluşturulması,
2)Sanık 05/06/2018 tarihli temyiz dilekçesinde, kendisine "askerliğe elverişli değildir" raporu verildiğini beyan edip, dilekçesi ekinde 07/11/2017 tarihli ve 8610 sayılı askerliğe elverişli olmadığına dair rapor ön bildirim belgesini ibraz ettiği anlaşıldığından, ibraz edilen ön rapor aslının veya onaylı suretinin dosyaya ithal edilerek sanığın askerliğe elverişsizlik halinin suç tarihlerini (16/12/2007-04/08/2010) kapsayıp kapsamadığı hususunda sağlık kurulu raporunu veren ... Hastanesi Baştabipliğinden ek rapor alınması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
3)Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin sanığın izin tecavüzünde bulunduğu tarihleri kapsayacak şekilde 16/12/2007-04/08/2010 şeklinde gösterilmesi yerine 16/12/2007 şeklinde gösterilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre;
1)Sırf askeri suç olan izin tecavüzü suçundan dolayı hükmedilen 10 ay hapis cezasının seçenek yaptırım tedbirine çevrilmesine ve ertelenmesine engel teşkil eden 14/07/2016 tarihinde yürürlüğe giren 23/06/2016 kabul tarihli 6722 sayılı Kanunun 9. maddesi ile değişik 1632 sayılı Askeri Ceza Kanunun 47/A ve aynı Kanunun 11. maddesi ile değişik 1632 sayılı Kanunun Ek 8/1-A maddesinde yer alan düzenlemelerin suç tarihinde yürürlükte bulunmadığı gözetilmeden, sanık hakkında, "5329 sayılı kanunla Askeri Ceza Kanununa eklenen Ek-8 maddesi ve Askeri Ceza Kanununun 47/A maddeleri nedeniyle" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Suçun vasfı, işlenme tarihi ve hükmolunan ceza süresi dikkate alındığında CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar yönünden engel hali bulunmayan, bozma sonrası alınan beyanında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını uygulanmasını talep eden sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumunun uygulanıp uygulanmayacağının tartışılmaması,
3) Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında TCK’nın 53.maddesinin uygulanmaması,
4) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/09/2021 tarih ve 2020/6-474 Esas, 2021-391 Karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere;
Usul kanunlarının zaman bakımından uygulanmasında asıl olanın, aksi kanunda açıkça düzenlenmiş bulunmadıkça "hemen ve derhal uygulanma" ilkesi olduğu, anılan ilke uyarınca usul işlemlerinin yapıldıkları sırada yürürlükte olan muhakeme kanunu hükümlerine tâbi olacağı, Usul Kanunlarında yapılan değişikliklerin, yasa yürürlüğe girdikten sonra yapılacak işlemler hakkında uygulanacak olup maddi ceza hukuku kurallarının aksine geçmişe yürümedikleri, bu kapsamda mülga 353 sayılı Kanun'un "Yargılama giderleri" başlıklı 256. maddesinin "Askeri mahkemelerde görülecek davaların ve askeri makamlar aracılığı ile uygulanacak cezaların giderleri, Milli Savunma Bakanlığı bütçesinden ödenir." hükmü gereğince (Kapatılan) ... Kolordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinde yürütülen yargılama sırasındaki yargılama giderlerinin sanığa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/02/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.