22. Hukuk Dairesi 2015/3462 E. , 2015/5512 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Mahkeme, temyiz süresi geçirilmesi sebebi ile, davalı vekilinin temyiz istemini 31.10.2014 tarihli ek kararı ile reddetmiştir. Temyiz isteminin reddine ilişkin verilen ek karar davalı tarafça süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Hüküm 25.09.2014 tarihinde tefhim edilmiş olup, gerekçesi ile birlikte tefhim edilmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun değildir. Gerekçeli kararın 07.01.2015 tarihinde davalı taraf tebliğ edildiği dikkate alındığında, davalı vekilinin 30.10.2014 tarihinde yaptığı temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple mahkemenin temyiz isteminin reddine ilişkin verdiği 31.10.2014 tarihli Ek kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin alacaklarını istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacı ile aralarında süt toplama işine ilişkin hizmet alım sözleşmeleri yapıldığını ve işçi- işveren ilişkisi bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı ile davalı arasında işçi- işveren ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın, davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizce; davacı ile davalı arasındaki ilişkinin geçerli bir işçi işveren ilişkisi olduğu gerekçesiyle dava konusu alacaklar yönünden değerlendirme yapılmak üzere bozulmasına karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı işçinin iş sözleşmesinin kim tarafından feshedildiği ve feshin haklı olup olmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
./..
-2-
Somut olayda; davacı işçi iş sözleşmesinin işverence haksız olarak feshedildiğini ileri sürerken; davalı işveren, davacının son dönem ihaleye katılmak istediğini bildirdiğini ancak teklif vermediğini, bu sebeple işin başkasına verildiğini, iş sözleşmesinin feshinin söz konusu olmadığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında 2007 yılından 2010 yılı sonuna kadar her yıl yenilenen süt toplama sözleşmesi yapıldığı, 2011 yılı için davacı tarafından ihaleye katılmak istendiğinin bildirildiği ancak teklif verilmediği anlaşılmaktadır. Esasında bir sonraki dönem çalışmak istememe iradesi teklif vermeyen davacıdan gelmiş olup, iş sözleşmesini feshetmesi için haklı bir sebebi de bulunmamaktadır. İş sözleşmesini haklı bir sebep olmadan fesheden işçi kıdem ve ihbar tazminatına hak kazamayacağından, anılan taleplerin reddi yerine kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Bozmadan sonra ıslah yapılıp yapılamayacağı taraflar arasında ihtilaflıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 177. maddesi uyarınca, ıslah tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 04.02.1948 tarih ve 10/3 sayılı kararında da Yargıtay bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağı ifade edilmiştir.
Somut olayda, davacı vekilince bozma öncesi yapılan yargılamada dava konusu alacaklar yönünden ıslah yapılmamasına rağmen, mahkemece bozma sonrası yapılan ıslah doğrultusunda dava konusu alacakların hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır.
Bozma kararından sonra yapılan yargılamada, ıslah yoluyla müddeabih arttırılamayacağından, davacının dava konusu edilen alacaklara hak kazandığı sonucuna ulaşılması halinde dava dilekçesinde talep edilen miktara hükmedilmesi gerekirken, ıslah edilen miktarların hüküm altına alınması da hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
.