(Kapatılan)14. Hukuk Dairesi 2013/1682 E. , 2013/3695 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
.
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 19.01.2010 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu 255 parsel sayılı taşınmazına ulaşılabilecek yolunun olmadığı gerekçesi ile davalılara ait 256 parsel sayılı taşınmaz aleyhine geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılardan ... ve ... davanın reddini savunmuş, diğer davalılar cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 255 parsel sayılı taşınmaz lehine, 256 parsel sayılı taşınmaz aleyhine, 25.07.2011 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide B harfi ile gösterilen güzergahtan, dava dışı 257 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ... kanalı üzerine köprü inşa etmek suretiyle geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ve davalılardan ... temyiz etmiştir.
Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır, Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
2013/1682-3695 -2-
Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
Geçit hakkı kurulması davalarında davacı taşınmazı yararına kurulacak geçitin genel bir yola bağlanması gerekir. Dosya içerisindeki 25.07.2011 tarihli bilirkişi raporu ve eki krokiye göre geçitin 257 parsel sayılı taşınmaza bağlandığı görülmüştür. Ancak dosya içerisinde bu taşınmazın tapu kaydı mecut olmadığından niteliği anlaşılamamaktadır. 257 sayılı parselin ... kanalı veya servis yolu olduğunun anlaşılması halinde bu taşınmaza geçitin bağlanmasına muvafakat edip etmediği ve kanala köprü kurma imkanı bulunup bulunmadığı ..."den sorulmalı, verilecek cevaba göre servis yolunun geçit ihtiyacını karşılayıp karşılamadığı değerlendirilmelidir.
2013/1682-3695 -3-
Mevcut delil durumuna göre bu şekilde geçit kurulması doğru görülmediğinden yukarıda belirtilen noksanlıklar giderildikten sonra davacı taşınmazı yararına kesintisiz olarak genel kadastrol yola geçit kurulması sağlanmalıdır. Bu seçenekten geçit kurulmasının uygun olmadığının belirlenmesi halinde ise krokide yeşil renkle gösterilen güzergahtan geçit kurulup kurulamayacağı araştırılmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 12.03.2013 tarihde oybirliği ile karar verildi.