16. Hukuk Dairesi 2016/15439 E. , 2020/4924 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan 105 ada 26 ve 108 ada 8 parsel sayılı 4.749.19 ve 4.097.70 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, 4753 sayılı Yasa uyarınca oluşturulan tapu kaydı nedeni ile davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., satın almaya, miras yolu ile gelen hakka, paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu kayıtlarının iptali ile taşınmazların adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgede 53 nolu Toprak Tevzii Komisyonunca sınırlama, ölçüm ve dağıtım faaliyetlerinde bulunulduğu, dava konusu taşınmazların da dağıtıma tabi tutularak davacının bayiine dağıtımı öngörüldüğü ve bu doğrultuda dağıtım çizelgesi hazırlandığı; Hazine adına tescil edilen bu gibi taşınmazlar Hazine tarafından muhtaç çiftçilere dağıtılmaya başlandığı halde intikal işlemlerinin tapuda yapılmadığı; kaldı ki, davacı lehine ek karar olarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının da Hazine adına oluşturulan tapunun düzenlendiği tarihe kadar gerçekleştiği gerekçesi ile hüküm kurulmuştur. Ne var ki, dosya kapsamında davacının 3402 sayılı Kanun"un 46/2. maddesine dayanan iddiasına rastlanılamadığı gibi; buna ilişkin herhangi bir kayıt ve belge de bulanmamaktadır Ayrıca, 3402 sayılı Kanun"un 46/1.ve 14. maddeleri uyarınca yapılan araştırma ve inceleme de karar vermek için yeterli bulunmamaktadır. Her ne kadar, Toprak komisyonunca düzenlenen belirtmelik krokisi ve ekleri getirtilmiş ise de, okunamadığı için davalı Hazine tapusunun oluşum nedeni belirlenememiş; taşınmazın niteliği ile ilgili olarak 3 kişilik uzman ziraat mühendisinden oluşan bilirkişi kurulundan rapor alınmamış; dava konusu 105 ada 26 parsel sayılı taşınmaza komşu 105 ada 44 parsel sayılı taşınmazın mera olduğu bildirildiği halde yöntemince mera araştırılması yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin onaylı tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler ve çekişmeli taşınmazlara ait Toprak komisyonunca düzenlenen belirtmelik krokisi ve ekleri ile Hazine adına tevzi tapusunun oluştuğu tarihten 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotografları bulundukları yerden getirtilmek suretiyle dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ile
3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin mer’a, yaylak veya kışlak olup olmadığı, taşınmazların devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği, dava konusu 105 ada 26 nolu parselin sınırında mera bulunması nedeniyle, bu taşınmaz ile mera parseli arasında ayırıcı unsun bulunup bulunmadığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanları arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle yöntemince giderilmeye çalışılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellere ait tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazların toprak yapısı ile komşu parsellerin toprak yapısının mukayese edilmesi suretiyle taşınmazların toprak yapısı ve niteliğini, mera vasfında olup olmadığını, komşu taşınmazlardan nasıl ayrıldığını, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetlik var ise zilyetliğin şeklini ve süresini bildiren, komşu 105 ada 44 sayılı mera parseli ile çekişmeli 105 ada 26 parsel sayılı taşınmaz arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını açıklayan, taşınmazın değişik yönlerinden çekilmiş renkli fotoğraflarının eklendiği, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinden hava fotoğrafı ve memleket haritası ile kadastro paftası ölçeğinin harita çizim programları aracılığıyla eşitlenmesi suretiyle çekişmeli taşınmazların konumlarının çevre parsellerle birlikte harita üzerinde gösterilmesi istenilmeli ve hava fotoğrafları ile kadastro paftası çakıştırılıp stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, dava konusu taşınmazların öncesinin ne olduğunun ve davacı tarafça ne şekilde kullanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir rapor ve kroki düzenlettirilmeli, belirtmelik tutanağı ve ekleri incelenerek davalı Hazine tapusunun oluşum nedeni araştırılmalı, taşınmazların tevzide mera haritası kapsamında kalıp, öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı düşünülmeli; taşınmazların mera haritası kapsamında kalıp kadim nitelikte mera olmadığının anlaşılması halinde, davacı lehine davalı Hazine tapusunun oluşum tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 46/1 ve 14. maddelerinde düzenlenen şartların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.10.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.