16. Hukuk Dairesi 2014/3194 E. , 2014/6549 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AZDAVAY SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2011/197-2013/164
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda P.. İlçesi A.. Köyü çalışma alanında bulunan 138 ada 5 parsel sayılı 100.29 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı C.. T.. adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı H.. Ç.. murisi adına tespit ve tescil edilen 138 ada 1 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün davalı taşınmaz içinde bırakıldığını öne sürerek dava açmıştır. Yargılama sırasında davalı C.. T.., davacının talep ettiği bölümü de kapsayacak şekilde kadastrodan sonra taşınmaza iyiniyetli olarak ev yaptığını öne sürerek davacının davasının kabul edilmesi halinde TMK"nın 724. maddesi uyarınca muhik bir bedel karşılığında bu bölümün adına tescili istemiyle davaya müdahil olmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı H.. Ç.."in davasının kabulüne; çekişmeli taşınmazın fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 24.09.2012 tarihli raporunda (A) harfi ile gösterilen 18,70 metrekare yüzölçümündeki bölümünün davacının murisi Rıfat oğlu R.. Ç.. mirasçıları adlarına mirasçılık belgesindeki miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın (A) ile gösterilen bölümü üzerinde muris R.. Ç.. mirasçıları lehine zilyetlikle taşınmaz edinme koşulların gerçekleştiği gerekçe gösterilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma yeterli olmadığı gibi varılan sonuç dahi dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve tespit bilirkişilerinden ortak beyan alındığı gibi tüm beyanlar kopyala yapıştır yöntemiyle aynı beyanlar yazıldığı anlaşılmakla usulüne uygun şekilde keşif yapılmadığı anlaşılmaktadır. Fen bilirkişisi ve zirai bilirkişi tarafından verilen raporda (A) harfi ile gösterilen bölüm üzerinde davalı-müdahil C.. T.. tarafından yaptırılan bina olduğu, bina olmasa bile zeminin kayalık ve taşlık olması sebebiyle tarım yapılamayacağı bildirildiği, alınan beyanlarda da bu yönde bir anlatım olmadığı halde mahkemece bu bölümün davacı tarafından ekilip biçilmek suretiyle kullanılan yer olduğu gerekçede belirtilmiştir. Diğer yandan müdahil-davalı C.. T.. (A) bölümünü de kapsayacak şekilde kadastrodan sonra ev yaptığını öne sürerek, bu bölümün davacılara ait olduğunun kabul edilmesi halinde muhik bir bedelle adına tescili istemiyle davaya katıldığı halde mahkemece bu talep hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar da verilmemiştir. O halde; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, mahallinde fen ve inşaat bilirkişinin refakatinde önceki keşifte dinlenen mahalli bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları huzuruyla keşif yapılmalı, keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, alınan beyanlar keşif zaptına ayrı ayrı yazılmalı, göstermiş oldukları sınırlar fen bilirkişine işaretlettirilmeli, beyanları arasında çelişki ortaya çıktığı takdirde giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisinden keşfi denetlemeye elverişli ve yeterli rapor alınmalı, davacı tarafından iddia edilen bölüm üzerinde davalı-müdahil tarafından yaptırılan bina bulunup bulunmadığı tereddütsüz belirlenmeli, inşaat bilirkişisinden müdahil-davalının talepleri yönüyle rapor alınmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle davacı H.. Ç.."in ve davalı-müdahil C.. T.."ın talepleri hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmelidir. Hal böyle olunca; eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi davacının murisi Ahmet oğluR.. Ç..olduğu halde hüküm yerinde Rıfat oğlu R.. Ç.. denilmek suretiyle (zira bu isimde bir mirasçı var) infazda tereddüt yaratılması dahi isabetsiz olup, davalı-müdahil C.. T.."ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 21.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.