Esas No: 2021/1181
Karar No: 2022/1354
Karar Tarihi: 10.03.2022
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2021/1181 Esas 2022/1354 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2021/1181 E. , 2022/1354 K."İçtihat Metni"
İlk Derece Mahkemesi : Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12.03.2019 tarih ve 2017/188 - 2019/102 sayılı kararı
Suç : Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, Nitelik yağmaya teşebbüs, Nitelikli olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
Hüküm : Sanıklar hakkında ayrı ayrı;
1-TCK'nın 302/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62, 53, 58/9 ve CMK'nın 283/1,
2-TCK'nın 149/1-c-f-g, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 35/2, 62/1, 53, 58/9,
3-TCK'nın 109/2, 109/3-b, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 62/1, 53, 58/9, maddeleri uyarınca mahkumiyet kararlarına ilişkin istinaf başvurularının esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle;
Temyiz edenlerin sıfatı, başvurularının süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
A-)Sanıklar hakkında nitelikli olarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Nitelikli olarak kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçuna ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin kararı, verilen cezaların tür ve süresine göre CMK'nın 286/2-a maddesi gereğince temyiz edilemez nitelikte olduğundan sanıklar ve müdafiilerinin temyiz istemlerinin CMK'nın 298. maddesi gereğince REDDİNE,
B-)Sanıklar hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçu ile devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık ... müdafii Av. ...'in duruşmalı inceleme isteminin, İlk Derece Mahkemesinde silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkesi doğrultusunda, savunmaya yeterli imkanın sağlanması ve bu hakkın etkin şekilde kullandırılmış olması, istinaf ve temyiz denetiminde sınırsız şekilde yazılı savunma imkanının kullanılabilme olanağının bulunması karşısında savunma hakkının kısıtlanması söz konusu olmadığından, 01.02.2018 tarihli ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik CMK’nın 299/1. maddesi uyarınca takdiren REDDİNE,
Temyiz taleplerinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-)Sanık ... hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık ve müdafiinin temyiz dilekçelerinde ileri sürdükleri nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-)Sanık ... hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan; sanıklar hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik yapılan incelemede;
a-Sanık ... hakkında nitelikli yağmaya teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden;
Oluş, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamı içeriğine göre; Mardin ili Kızıltepe ilçesinde müteahhit olarak görev yapmakta olan sanık ...'in yine aynı yerde müteahhit olarak görev yapmakta olan katılan ...'e karşı aralarında bulunan ticari ilişki nedeniyle borçlandığı, katılan ...'ün aralarındaki borç ilişkisine istinaden sanığa yönelik icra işlemlerine başvurması üzerine sanık ...'in tefecilik yapmak suretiyle kendisinden haksız kazanç elde etmeye çalıştığını düşünerek katılan ...'ü devletin kullandığı yargı yetkisi ve cebri icra yetkisini bölgede kullanmak amacıyla sözde mahkemeler kuran PKK silahlı terör örgütünün sözde Mardin Eyalet sorumlusuna şikayet ettiği, sanık ...'in şikayeti üzerine katılan ...'ün örgüt tarafından şikayet konusu olayla ilgili Bagok kırsalına çağrıldığı, ısrarla çağrılmasına rağmen kırsala gitmek istemeyen katılan ...'ün, sanıklar ... ve ... tarafından örgütün korkutucu gücünden de faydalanılarak tehdit edilmek suretiyle rızası hilafına Bagok kırsalına götürüldüğü, burada örgüt tarafından katılan ...'e 300.000 Dolar sözde para cezası kesilerek belirlenen tarihte ... ilçesi ... köyünde bulunan ... ve ... isimli örgüt mensuplarının yanına gitmesi gerektiğinin bildirildiği, belirlenen tarihte temyiz dışı sanık ... tarafından katılan ...'ün araç ile ... köyüne götürüldüğü, burada ... ve ... isimli örgüt mensuplarının katılan ...'e sanık ...'e yönelik başlatmış olduğu haciz işlemlerini kaldırması ve örgüt adına kesilen sözde para cezasının istenilen tarihe kadar getirmesi gerektiğinin söylendiği, katılan ...'ün ise örgütün isteklerini yerine getirmeyerek kolluk görevlilerine müracaat ile şikayette bulunduğu olayda; PKK silahlı terör örgütü tarafından örgüte maddi yarar sağlamak maksadıyla katılan ...'e sözde para cezası kesilmesi olayına ilişkin sanık ...'in dahili bulunmayıp, katılan ... tarafından tefecilik yapmak suretiyle kendisine yönelik başlatılan haciz işlemlerinin kaldırılmasını sağlamak amacıyla katılan ...'ü PKK silahlı terör örgütünün sözde yöneticilerine şikayet etmek şeklindeki devletin kullandığı yargı yetkisi ve cebri icra yetkisi yerine bu yetkiyi bölgede kullanmak isteyen örgütün amacına hizmet eden eyleminin TCK'nın 314/3 ve 220/7. maddeleri delaletiyle 314/2. maddesinde düzenlenen terör örgütüne yardım etmek suçunu oluşturacağı gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
b-Sanıklar hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri yönünden;
Sanıklar hakkında düzenlenen iddianamede, Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma (TCK'nın 302/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri) suçundan açılmış usulüne uygun bir kamu davası bulunmadığı, CMK’nın 225/1 maddesinde düzenlenen: ''Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir'' hükmü uyarınca dava konusu yapılacak eylemin açıkça ve bağımsız olarak iddianamede gösterilmesi gerektiği; belirtilen ilkelere uygun olarak, iddianamede sanıklar hakkında Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan dava açılmadığı, sanıklar hakkında açılan kamu davasının silahlı terör örgütüne üye olma suçuna ilişkin olup bu suç ile Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçunun unsurlarının farklı olduğu, sanıklar hakkında devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma suçundan ek iddianame düzenlettirilmeden, ek savunmayla yetinilerek hüküm kurulduğu anlaşılmakla, Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma (TCK'nın 302/1, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddeleri) suçundan usulüne uygun dava açılması sağlandıktan sonra, sanık ...'e atılı nitelikli yağmaya teşebbüs suçunun oluşmayacağı yönündeki bozma ilamı içeriği de dikkate alınarak, sanık ...'in nitelikli olarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin eyleminin Devletin birliğini bozma ve ülke topraklarından bir kısmını Devlet idaresinden ayırma amacına yönelik olarak vahamet arz edip etmediğinin karar yerinde tartışılması, sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, suç vasfında düşülen yanılgı sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebeplerden dolayı hükümlerin BOZULMASINA, sanıkların üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, verilen cezaların miktarı, bozma nedenleri ve tutuklulukta geçirdikleri süre dikkate alındığında tahliye taleplerinin reddi ile tutukluluk hallerinin devamına, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Mardin 2. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.