Esas No: 2021/388
Karar No: 2021/1080
Karar Tarihi: 08.03.2021
Danıştay 12. Daire 2021/388 Esas 2021/1080 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/388
Karar No : 2021/1080
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Başkanlığı / ...
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Kütahya İli, Tavşanlı İlçesi, ... Kasabası, ... Mahallesi Camii Müezzin-Kayyımı olarak görev yapan davacının, Diyanet İşleri Başkanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin 5. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde yer alan ortak nitelik şartını kaybettiğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin ... tarih ve E.... sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı işleminin iptaline ve işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; soruşturma raporu ve ekleri ile tanık ifadelerinin birlikte değerlendirilmesinden, davacının soruşturma kapsamında alınan ifadesinde arkadaşı olduğunu belirttiği Kütahya ... Camii Müezzin-Kayyımı İ.D.'nin, çevresi tarafından iyi niyetli, samimi ve dürüst bir karakter olarak tanındığı, 2003 yılından bu yana psikolojik bir takım rahatsızlıkları nedeniyle tedavi gördüğü, hastalığı nedeniyle aile ve görev hayatını devam ettirebilmek için bir takım önlem ve yardımlara başvurduğu, ailesi, çevresi ve kurumunun bu durumdan haberdar olduğu, daha önceden tanışan davacı ile İ.D.'nin ailecek görüştükleri, davacının İ.D.'nin durumundan haberdar olduğu, İ.D.'ye çeşitli bankalardan kredi çektirerek kendisinin kullandığı, yapılan kredi sözleşmelerinde İ.D.'nin yanında bulunarak yazışma adresi olarak kendi adresini göstermek suretiyle İ.D.'nin yakın çevresinin duruma muttali olmasını engellemeye çalıştığı, ayrıca İ. D.'ye ... ve ...'a ait kredi kartlarını çıkarttırarak kullandığı, cep telefonu ve hattını aldırdığı, kendi adına çektiği araç kredisine kefil yaptığı, resmiyette eşi L. K. üzerine kayıtlı ''... Rent A Car'' oto kiralama dükkanına aldığı bazı araçları İ.D. adına aldığı, tüm bunlardan oluşan borç taksitlerinden bazılarını ödemeyerek adı geçeni ve ailesini zor durumda bıraktığı, bu durumun çevredekilerce bilinir hale geldiği, dolayısıyla zaafiyetinden faydalanarak adı geçeni ailesinden habersiz bir şekilde menfaati doğrultusunda kullandığı ve resmiyette eşi L. K. üzerine kayıtlı ''... Rent A Car'' oto kiralama dükkanının işletmeciliğini yaptığının tanık beyanları ile sabit olduğu, dolayısıyla davacının, müezzin-kayyım kadrosuna yapılacak atamalarda aranan, itikat, ibadet, tavır ve hareketlerinin İslâm törelerine uygunluğunun çevresinde bilinir olduğu şeklinde ortak bir nitelik taşıma şartını kaybettiği sonucuna varılmakta olup davacının 657 sayılı Kanun'un 98/b maddesi uyarınca görevine son verilmesine ilişkin dava konusu işlemde hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 135.750,00-TL kredi kullandığının iddia edilmesine karşın kullanmadığı, kredi başvuru belgelerinde borçlu veya kefil olarak imzasının bulunmadığı, ...'tan kullandığı öne sürülen krediyi kendisinin çekmediği asıl borçlu veya kefil olmadığı, yine ... Bankası'ndan 4 ayrı araç kredisi alan ilk üç krediyi ödeyip son krediyi ödemeyenin İ. D. olduğu, soruşturma kapsamında alınan ifadesinde sorulan soruların tamamının İ. D. ile ilgili bulunduğu, başka şahıslarla ilgili hiçbir soru sorulmadığı, anılan kredileri çekip kullananın kendisi olmadığı, İ. D.'nin kefil olduğu Koçbank'tan aldığı 50.000,00-TL araç kredisini sonradan defaten ödediği, İ. D.'ye ait kredi kartlarını hiçbir şekilde kullanmadığı, herhangi bir telefon aldırmadığı, işlettiği ileri söylenen Rent A Car işletmesinin eşine ait olduğu, kendisiyle bir ilgisinin bulunmadığı, soruşturma raporunda maddi menfaat temin ettiğine ilişkin herhangi bir yazılı belge veya tanık ifadesinin olmadığı, maddi menfaat temini ile ilgili olarak herhangi bir mahkeme kararının da bulunmadığı, dolayısıyla dava konusu işlemin hukuka ve mevzuata aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, İslam Dininin inanç, itikat, ibadet ve ahlak esasları ile ilgili işleri kanunen yürütmekle görevli bir kamu görevlisi olan davacının, tutum ve davranışları ile yürüttüğü bu hizmete tamamen aykırı bir yaşayış içinde olması, kamu görevinin ve kamu hizmetinin gerekleri açısından mahsurlu olması nedeniyle dava konusu işlemin, hizmet gerekleri ve kamu yararı doğrultusunda hukuka uygun olarak tesis edildiği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Danıştay Başkanlık Kurulu'nun 18/12/2020 ve 2020/62 sayılı "Danıştay Dava Daireleri Arasındaki İş Bölümü Kararı" üzerine Danıştay Beşinci Dairesince gönderilen dosyada, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin İdare Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Kullanılmayan ...-TL tutarındaki yürütmenin durdurulması istemine ilişkin harcın davacıya iadesine,
5. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın Kütahya İdare Mahkemesine gönderilmesine, 08/03/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.