Esas No: 2021/589
Karar No: 2021/1588
Karar Tarihi: 14.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi 2021/589 Esas 2021/1588 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 22. HUKUK DAİRESİ
T.C.
A N K A R A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ
22. H U K U K D A İ R E S İ
...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/12/2019
ESAS-KARAR NO : ...
DAVANIN KONUSU : İstirdat
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
YAZILDIĞI TARİH : 01/11/2021
Taraflar arasında yukarıda bilgileri belirtilen kararın Dairemizce incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 352. maddesi uyarınca, yapılan ön inceleme sonucu, istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği ve eksiklik bulunmadığı anlaşıldığından inceleme aşamasına geçilmiştir. İncelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ
İDDİANIN ÖZETİ
Davacı vekili; 22/12/2003 tarihli taraflar arasındaki ham ... alım-satım anlaşması uyarınca.....yetkilendirildiğini, bu nedenle açılacak davalarda dava şartı olarak arabulucuya başvurma zorunluluğu bulunmadığını, ancak dava konusu uyuşmazlığın esasının anayasaya aykırılık itirazı içermesi nedeniyle konunun tahkim usulü ile çözülmesinin de mümkün olmadığını, taraflar arasındaki sözleşme 8. maddesinde fiyat düzenlenirken ... ... Kanunun 10. maddesine atıf yapıldığını ve kanundaki değişikliklerin sözleşmeye aynen yansıtılacağının belirtildiğini, bunun kanundan kaynaklı bir zorunluluk olarak sözleşmeye eklendiğini, ancak kanunda değişiklik yapıldığını, fiyat hesaplanmasına yönelik sözleşmedeki menfaat dengesinin temelden sarsıldığını, rafinerici lisans sahibi şirketlerin yurtdışından aldıkları ham petrole göre oldukça pahalı hale gelen yerli ham ... kaynaklı olarak oluşan ek maliyetin herhangi bir şekilde alt pazardaki alıcıya yansıtılamadığını, bu nedenle kanunun 10. maddesinde ham ... fiyatında ön görülen yerli üreticiyi destekleme gayesinde tüm yükün rafinerici şirketler üzerinde kalmasına sebep olacak şekilde orantısız hükümler içerdiğini, davacının ithal ettiği ham petrolü satıcı taraflar ile sözleşme serbestisi çerçevesinde yaptığı sözleşmedeki koşullara göre aldığını, yerli ham ... alım satım sözleşmesinde alıcı tarafından rafinerici şirketler bulunurken satıcı tarafından özel hukuk hükümlerine göre işleyen TPK 21 maddesi uyarınca ruhsat verilen ve sicile kaydedilen şirketlerin bubunduğunu, bu durumda davacının kanunun 10. maddesinden kaynaklı olarak mevcut durum itibari ile 11 şirket ile yaptığı sözleşmeler uyarınca ham ... alımı yaptığını, bu şirketlerin bir kısmının yerli sermayeli şirketler olduğunu, önemli bir kısmının ise yabancı sermayeli şirketler olduğunu, ham ... üreten şirketlerin piyasa koşullarına göre serbestçe davranma hakkına sahipken TPK 10. maddesi göre rafineri lisansı sahibi şirketlerin eşit olmayan bir şekilde sözleşme yapmaya zorunlu tutulduğunu, alım zorunluluğu getirilen rafinericilere uygulanan yerli ham ... fiyatının yüksek olduğunu, bu nedenle ihraç edilemediğini, bu durumun anayasaya aykırı olduğunu, davacının 2006 yılında özelleştirildiğini, özelleştirme yapıldığında şirketi satın alanların uygulanmakta olan yerli ham ... sözleşmelerini o günün koşullarında kabul ettiklerini, ancak son dönemde yapılan değişikliklerin özelleştirmede var olan şartları esaslı biçimde değiştirildiğini ve hukukun öngörülebilirlik ilkesini ciddi biçimde zedelediğini belirterek, kanun değişikliğinin Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle Anayasa Mahkemesine başvurularak ilgili maddelerin iptalinin istenilmesine ve kanun değişikliği nedeniyle dava konusu fatura karşılığı fazladan ödemek zorunda kaldıkları şimdilik 10.000,00 TL'nin ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMANIN ÖZETİ
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmediğinden cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen taraflar arasında oluşacak her türlü ihtilafın çözümünde tahkim şartının öngörüldüğü, nitekim tahkim şartında en esaslı unsurun açıklık ve kesinlik olduğu ve söz konusu maddede de tahkim şartının bu unsurları taşıdığı, sözleşmede ön görülen tahkim şartının sözleşmenin tarafları açısından bağlayıcı olduğu, dava dilekçesinde sözleşmede tahkim şartı kabul edildiğinden arabulucuya başvurulmadığı açıkça ifade edilmişse de sözleşmede öngörülen tahkim şartı da yerine gelmeden huzurdaki davanın açıldığı anlaşılmakla, mahkemenin davacının iddia ettiği anayasaya aykırılık iddiasının ancak mahkememizin görevli olması ve dava şartlarının yerine gelmesinin ardından usulüne uygun olarak açılmış bir davada ileri sürülebileceği gerekçesi ile dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
İstinaf eden davacı vekili; HMK’nin 116/1-b maddesi gereğince tahkim itirazının ilk itirazlardan olup mahkemece resen gözetilemeyeceği, kaldı ki HMK’nin 408 maddesinde belirtildiği üzere tarafların iradelerine tabi olmayan işlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların tahkime elverişli olmadığı, 5015 sayılı ... ... Kanunu gereği yerli ham ... alımının müvekkili şirket için kanuni bir zorunluluk olup fiyatının da kanun ile düzenlendiği, dava dilekçesindeki esasla ilgili iddiaları da tekrarlayarak başvurmuştur.
UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR
Tahkim dava şartı nedeniyle davanın usulden reddinin isabetli olup olmadığı uyuşmazlık konusudur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, fazla ödeme iddiası nedeniyle faturaya dayalı istirdat istemine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK’nin 355.maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle sınırlı, ancak kamu düzenine ilişkin nedenler resen göz önünde tutularak yapılmıştır.
Yerli Ham ... Tedarik Anlaşmasının 22 Aralık 2003 tarihinde akdedildiği ve sözleşmenin İlgili Kanun ve Yargılama Yeri başlıklı 11.maddesinde ''Bu anlaşmanın tabi olacağı yasa Türkiye yasalarıdır ve Türkiye yasaları da bu Anlaşma'nın yorumlanmasında ve bu anlaşmadan kaynaklanan veya bu anlaşma ile bağlantılı olan tüm hak ve taleplerin veya ihtilafların (ister sözleşme, ister haksız fiil ister bir başka hukuki doktrinden kaynaklansın) çözüme kavuşturulmasında kullanılacaktır. Müzakere yoluyla çözülemeyen her türlü hak talebi veya ihtilaf, bu anlaşmanın varlığı, geçerliliği veya feshiyle ilgili her tür soru da dahil olmak üzere bu anlaşma ile bağlantılı olan veya bu anlaşmadan kaynaklanan her tür ihtilaf...... götürülecek ve bu tahkim kurulunun kuralları çerçevesinde nihai olarak tahkim yoluyla çözümlenecek olup bu kuralların da bu madde 11.1'e atıfta bulunularak bu anlaşmanın bir parçası olduğu addedilmektedir....Tahkim yeri İstanbul olacaktır (...)'' düzenlemesi yer almaktadır.
Dava şartları HMK'nin 114.maddesinde sayılmış olup, tahkim şartı sayılanlar arasında yer almamaktadır.
Diğer taraftan HMK'nin 116.maddesinde ilk itiraz olarak ileri sürülebilecek hususlar belirtilmiş olup buna göre; "a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı. b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı.c) (Mülga:22/7/2020-7251/8 md.)" olarak belirtilmiş olup tahkim şartı ilk itirazlardandır.
İleri sürülmesi ve incelenmesinin hangi usulle olduğu da HMK'nin 117.maddesinde belirtilmiş olup, ilk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır, aksi hâlde dinlenemez. İlk itirazlar, dava şartlarından sonra incelenir. İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır.
Taraflar arasında düzenlenen sözleşmenin 11. maddesinde bir tahkim yolunun kararlaştırıldığı, Yargıtayın yerleşik içtihatları gereğince hem tahkim şartının açık ve kesin olma özelliğinin bulunması hem de HMK’nin 407 vd. maddelerinde düzenlenen hakem seçimi gibi tahkim koşullarına uygun olması nazara alındığında tahkim şartı bulunduğu doğrudur.Ne var ki tahkim şartı süresi içerisinde tahkim ilk itirazında bulunulması halinde mahkemece değerlendirilerek davanın usulden reddine karar verilmesi söz konusu olur.
Somut olayda davalıya tebligat yapılmadığı gibi mahkemece tahkim şartının resen gözetilmesi gereken dava şartı olarak değerlendirilerek davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Öyle ise mahkemece, davalı tarafa dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edilmesi, davalı tarafın davaya cevap vermesi halinde savunmaları da gözetilerek bir karar verilmesi gerektiğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nin 353/1-a-4.maddesi uyarınca kararın kaldırılarak davanın yeniden görülmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi ....Karar sayılı 27/12/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA,
2-HMK.'nin 353/1-a-4.maddesi uyarınca davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında alınan istinaf karar ilam harcının istek halinde davacıya İADESİNE,
4-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından istinaf kanun yoluna başvuran vekiline vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda dikkate alınmasına,
HMK'nin 362/(1).g. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 14/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
Başkan ...
Üye ...
Üye ...
Katip ...
NOT: BU BELGE ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, AYRICA FİZİKİ OLARAK İMZALANMAYACAKTIR.
"5070 sayılı Kanun m. 5 ve 6098 sayılı TBK m. 15. uyarınca elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan fiziki imza ile aynı sonucu doğurur."
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.