20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/2985 Karar No: 2013/7131
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/2985 Esas 2013/7131 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2013/2985 E. , 2013/7131 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden ve giderden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 2010 yılında 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kadastro sırasında .... Mah. 101 ada 1 parsel sayılı 2108 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, beyanlar hanesine 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulamasıyla ... adına orman rejimi dışına çıkarıldığı ve ... oğulları ..., ... kullanımında olduğu açıklaması yazılarak bahçe niteliğiyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı, taşınmazın eksik ölçüldüğü iddiasıyla, tutanak düzenlenmeyen ve ormanda kalan yere dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine; 101 ada 1 parselin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kullanım kadastrosuna itiraz niteliğinde açılmışsa da yapılan uygulamada Ek 4 tutanağı düzenlenmeyen orman sınırı içinde kalan yere ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, çekişmeli taşınmazla ilgili Ek 4. madde çalışması yapılmadığı ve buna ilişkin bir tutanak düzenlenmediği, taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan yerlerden olduğu, 2/B sahasında kalmadığından 27.01.2009 günlü Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen 4. madde gereğince bir çalışma yapılmadığı anlaşılmaktadır. 3402 sayılı Kanunun 25/son maddesi gereğince tutanak düzenlenmeyen yerde kadastro mahkemesi görevli değildir, görev kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülebileceği gibi mahkemece her aşamada resen de gözönünde bulundurulmalıdır. Bu durumda, mahkemece, davanın görev yönünden reddine ve dosyanın genel mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde esasa girilerek karar verilmiş olması isabetsizdir. Kabule göre de; 101 ada 1 parsel, zaten davacının zilyedliğinde olup; bu parsele yönelik açılmış bir dava bulunmadığı gözetilerek tutanağın olağan yollarla kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, söz konusu parselin davalı gibi düşünülerek hakkında sicil oluşturulması ve tespit gibi tescile karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan neddenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile usul ve kanuna uygun olmayan hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 25/06/2013 günü oy birliği ile karar verildi.