16. Hukuk Dairesi 2016/15430 E. , 2020/4922 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ..., ...Mahallesi çalışma alanında bulunan ve 1970 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında çalılık olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, satın alma ve eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 12.11.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.254,95 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. TMK"nın 713/3. maddesi uyarınca, bu nitelikteki davalarda Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine birlikte husumet yöneltilmesi zorunludur. Yasal hasım konumundaki tüzel kişiler davaya dahil edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması mümkün değildir. Somut olayda dava, Hazine ve ... Belediye Başkanlığına husumet yöneltilerek açılmış olup, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun"un 1. maddesi gereğince çekişmeli taşınmaz bölümünün bulunduğu Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi’nin sınırları il mülki sınırları olarak belirlendiğinden, Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın da ilgili kamu tüzel kişisi olarak davada yer alması gerektiği Mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez. Oysaki, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilemez.
Öte yandan, Mahkemece, hükme esas alınan fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü üzerinde, davacı lehine, zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulamanın da hüküm vermek için yeterli bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bir taşınmazın imar-ihya edilip edilmediğinin ve edilmiş ise imar-ihyanın tamamlandığı tarih ile zilyetlik süresinin belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğraflarından yöntemince yararlanılmamış, hava fotoğraflarının jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından stereoskopik aletle incelenmesi gerektiği halde hava fotoğrafı incelemesi, bu konuda uzman olup olmadığı anlaşılamayan orman mühendisi bilirkişi tarafından, zilyetlik süresini tespitten uzak 1948 ve 1985 yıllarına ait hava fotoğrafları üzerinde ve taşınmaz bölümünde orman ağacı ve orman bitkisi bulunup bulunmadığı hususuyla sınırlı olarak yapılmış, raporda taşınmaz bölümünün sınırları ve niteliği, imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığı ve taşınmaz bölümünün komşu tescil harici yerlerle farklı yapıda olup olmadığı hususlarında açıklamaya yer verilmemiştir. Öte yandan tescil istemiyle açılan davalarda zilyetlik süresinin dolup dolmadığının taşınmazın imar planı kapsamında kalması halinde imar planının onaylandığı tarih, imar planının kapsamı dışında kalması halinde ise dava tarihi esas alınarak belirlenmesi gerektiği halde, Mahkemece bu konuda araştırma yapılmaksızın davacının 20 yıl zilyetlik süresini, dava tarihine kadar doldurduğu kabul edilerek hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Ayrıca imar planının kesinleştiği tarihten ya da dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait beşer yıllık evreler halinde üç ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilerek uyuşmazlığın çözümünde yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, davasını yasal hasım konumundaki Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığı"na da yöneltmesi için süre ve imkan tanınmalı, taraf koşulunun sağlanması halinde Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan da savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı, çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı, kalıyor ise imar planı kapsamına alınma ve planın onaylanma tarihi ilgili Belediye Başkanlığı ve İl İdare Kurulu’ndan sorulmalı ve imar planının çekişmeli taşınmaza ilişkin kısmının onaylı bir örneği temin edilmeli; dava konusu taşınmaz bölümünün imar planı kapsamında kaldığının anlaşılması halinde imar planının kesinleştiği tarihten ya da dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait beşer yıllık evreler halinde üç ayrı dönemde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilmeli, daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmaz bölümünün imar-ihyaya konu edilip edilmediği, edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği, taşınmaz bölümü üzerinde sürdürülen zilyetliğin mevcut olup olmadığı ve mevcut ise zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; komşu parsellerin dayanak kayıtlarının taşınmaz bölümünün yönünü ne olarak okudu belirlenmeli; ziraat mühendisi bilirkişisi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün eğimini, niteliğini, toprak yapısını, üzerindeki bitki örtüsünü, zirai durumunu, imar-ihyaya konu olup olmadığını ve olmuş ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, sınırındaki tescil harici taşınmazlarla mukayeseli değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş renkli fotoğraflarını içeren, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişine yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının ve eski tarihli uydu fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmaz bölümünün sınırlarını ve niteliğini, imar-ihyası tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlettirilmeli ve bu raporda çekişmeli taşınmaz bölümünün uydu fotoğrafları üzerindeki konumunun gösterilmesi; istenilmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli krokili rapor alınmalı bundan sonra taşınmaz bölümünün dava tarihinden önce kesinleşen imar imar planı kapsamında kaldığının anlaşılması halinde imar planının onay tarihinden, aksi halde dava tarihinden önce davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilme suretiyle belirlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.