3. Ceza Dairesi Esas No: 2018/6986 Karar No: 2019/2395 Karar Tarihi: 07.02.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2018/6986 Esas 2019/2395 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2018/6986 E. , 2019/2395 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet, ceza verilmesine yer olmadığına dair
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanık ... hakkında kasten yaralama ve mala zarar verme suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Hükmolunan adli para cezalarının tür ve miktarı, 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 31.03.2011 tarih ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesiyle 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun"a eklenen geçici 2. maddesi uyarınca kesin nitelikte bulunduğundan, katılan vekilinin temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca istem gibi REDDİNE, 2) Sanık ... hakkında hakaret suçundan kurulan ceza verilmesine yer olmadığına dair hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 3) Sanık ... hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; a) Katılan ... hakkında düzenlenen ... Hastanesinin 08.05.2013 tarihli geçici adli rapor içeriğine göre, tibia proksimalde fraktür imajının mevcut olduğu, ortopedi tarafından değerlendirilmesinin uygun olacağının bildirilmesi karşısında, katılana ait tüm tıbbı evrakın ve geçici raporun temini ile Adli Tıp Kurumundan 5237 sayılı TCK"nin 86. ve 87. maddelerindeki tüm unsurları içerecek şekilde kati raporun aldırılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, b) Tarafların aşamalardaki beyanları ve alınan doktor raporlarına göre sanık ile katılanın karşılıklı birbirlerini yaralamaları şeklinde gerçekleşen olayda, mahkemece ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmeye çalışılması, bu hususun tespit edilememesi halinde Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih 2002/4-238 Esas ve 2002/367 sayılı kararı gereğince şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının karar yerinde tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 Sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle, hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkı da gözetilerek, istem gibi BOZULMASINA, 07.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.