![Abaküs Yazılım](/8.png)
Esas No: 2019/1516
Karar No: 2021/1157
Karar Tarihi: 14.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1516 Esas 2021/1157 Karar Sayılı İlamı
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi ....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
...
TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/07/2019
NUMARASI :....
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/03/2017
KARAR TARİHİ : 14/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2021
Taraflar arasındaki rücuan tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükme karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı ...AŞ adına kayıtlı çekici araç 16.05.2016 tarihinde.....yolu ... istikameti yönünde ilerlediği esnada 32. Km de iken, davalı şirketin bakım, onarım ve kontrol sorumluluğunda olan ağaç telefon direğinin devrilmesiyle telefon iletim hattının yola sarkmasından kaynaklı olarak, çekicinin ön tarafında ve ön camında 4.684,60 TL tutarında hasar oluştuğunu, nitekim kaza tespit tutanağında sigortalı araç sürücüsüne kusur atfedilmediğini, kazaya sebep olan devrilen telefon direğinin ait olduğu davalı şirketin TBK'nın 69. Maddesi gereği sorumluluğunun bulunduğunu, müvekkili şirketçe ekspertiz raporuna göre belirlenen 4.684,40 TL hasar bedelinin; 01.06.2016 tarihinde 3.970,00 TL sinin, 14.12.2016 tarihinde ise 714,60 TL sinin ödendiğini, yapılan ödemenin rücuan tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalı tarafından itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açılmasının yerine usul ekonomisi gereği işbu alacak davasının açıldığını, hasar bedelini ödemiş olmakla müvekkilinin sigortalısının haklarına TTK'nın 1472. Maddesi gereği halef olduğunu, ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 4.684,60 TL rücuen sigorta tazminatı alacağının ödeme tarihi olan 01.06.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu olaya ilişkin müvekkili şirket ilgili birimleri ile yapılan yazışma sonucunda kazaya ilişkin hiçbir arşiv kaydına rastlanmadığının bildirildiğini, müvekkili şirket birimlerine kaza ile ilgili bildirimde bulunulmamış olmasının da karşı tarafın iyi niyetli olmadığının ve kazaya sebep olan aracın yasada aranan teknik özellikleri taşımadığının göstergesi olduğunu, dava dilekçesine ekli belgelerden hasara uğradığı iddia edilen aracın müvekkili şirkete ait bir kablo sebebiyle zarar gördüğünün anlaşılmadığını, iki defada ödenen hasar bedeline, her bir ödeme tarihinden itibaren faiz istenilmesi gerekirken, ilk ödeme tarihinden itibaren faiz istenilmesinin de yerinde olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk derece mahkemesince iddia, savunma, bilirkişi raporu ve toplanan tüm delillere göre; rücuan tazminat istemiyle açılan davada, davacı ... şirketinin hasar bedeli olarak 09.06.2016 tarihinde 3.970,00 TL ve 26.12.2016 tarihinde 714,60 TL olmak üzere toplam 4.684,60 TL ödeme yapıldığı, 16.05.2016 tarihinde kopan telefon kablosunun yoldan geçen sigortalı çekiciye çarpması sonucunda kaza meydana gelen kazada aracın hasar gördüğü, hasar bedelinin davacı ... tarafından ödendiği, hasarın meydana gelişinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, davacı şirketin hasar bedeli olarak ödediği toplam 4.684,60 TL'yi, davalı şirketten talep edebileceği gerekçesiyle davanın kabulü ile 4.684,60 TL'nin 3.970,00 TL.lik kısmının 09.06.2016 tarihinden, 714,60 TL.lik kısmının 26.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu hasara neden olan olayda müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, ilgili ... Müdürlüğü'nün sorumluluk alanında telefon direklerinin devrilmiş veya kablolarının bir hasara sebep olduğun ilişkin bir kayda rastlanmadığını, standartlara uygun olan ve periyodik bakımları düzenli şekilde yapılan bir direğin kırılmasının ya da yıkılmasının ancak gabari sınırlarını aşmış bir aracın tellere takılması ve zorlayarak direğe, kablolara zarar vermesi suretiyle mümkün olabileceğini, dava dilekçesi ekinde yer alan belgelerde zarara uğrayan aracın teknik özelliklerine ilişkin herhangi bir belgeye rastlanmadığını, ayrıca, olay tarihinde ya da makul bir sürede kaza geçirdiği iddia edilen araç sürücüsü ya da araç sahibi tarafından müvekkili şirket birimlerine kaza ile ilgili yazılı ya da sözlü herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, tek taraflı tutulan trafik kazası tespit tutanağı ve beyanlara dayalı olarak sigortalıya ödeme yapıldığını, dava dilekçesi ekinde olay yerine ilişkin hiçbir fotoğrafa yer verilmediği gibi trafik kazası tespit tutanağının sayfalarının da eksik ibraz edildiğini, bu durumda sigortalı aracın müvekkili şirkete ait bir kablo sebebiyle zarar gördüğünün anlaşılamadığını, hatta kabloların telefon kablosu sebebiyle mi meydana geldiğinin tespit edilmediğini, bu durumda alınan bilirkişi raporuna itibar edilerek karar verilmesinin de yanlış olduğunu ileri sürerek açıklanan bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili, davalı vekilinin istinaf sebeplerinin esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava, davacı ... tarafından kasko sigorta poliçesine istinaden sigortalısına ödenen tazminatın TTK'nın 1472. maddesi gereği davalı idareden rücuan tahsili istemine ilişkin olup ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya kapsamından; olay tarihinde dava dışı ... .... ait dava konusu çekicinin davacı ... nezdinde kazanın meydana geldiği 16/05/2016 tarihinde 29/12/2015 başlangıç ve 29/12/2016 bitiş tarihli kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalı bulunduğu, davacı ... şirketinden alınan ekspertiz raporuna göre araçta oluşan hasar bedelinin 09.06.2016 tarihinde 3.970,00 TL sinin, 26.12.2016 tarihinde ise 714,60 TL sini araçtaki hasarı tamir eden ...AŞ'ye ödendiği, anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete ati telefon direğinin devrilmesi ile sarkan kabloların sigortalı araca zarar verip vermediği, olay ile zarar arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı, dolayısıyla çekicide oluşan hasar sebebiyle davalı şirketin sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Rücuan tahsil istemine dayanan davada, davacı sigortacı, davalı sigortalısına ancak 3. kişinin uğradığı gerçek zarar oranında rücu edebileceğinden, mahkemece gerçek zararın tespiti gerekmekte olup bu tespitin yapılması da HMK'nın 266/1. Maddesi gereği özel ve teknik bilgiyi gerektirmektedir.
Kaza sonrası düzenlenen kaza tespit tutanağında; sigortalı çekicinin sürücüsü ... sevk ve idaresinde Antalya-... yolu üzerinde Antalya istikametinden ... istikametine seyir halinde iken 32. Km. De ağaç telefon direğinin devrilmesi sonucu telefon iletim hattının yola sarkması neticesinde çekicinin ön cam altı ve üstünde hafif hasar oluşması nedeniyle maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, kazanın oluşumunda çekici sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, tespit edilmiş, ilk derece mahkemesince makine mühendisi Prof. Dr. ...'ndan alınan Dairemizce objektif, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 06.03.2019 tarihli bilirkişi raporunda; 16.05.2016 günü saat 09:50 sıralarında, sürücü ... sevk ve idaresindeki çekici ile Antalya-... yolu üzeri Antalya istikametinden ... istikametine seyir halinde iken 32. Km de ağaç telefon direğinin devrilmesi sonucu telefon iletim hattının yola sarkması neticesinde çekicinin ön cam altı ve üstünde hafif hasar oluşmasında çekici sürücü ...'ın kusurunun bulunmadığı, davaya konu araçta yapılması gerekli olan tamirat ve işçiliklerin tamamen olayla ilgili hasarları kapsadığı, dosyaya sunulan resimlerin bu hasarları teyit ettiği, parça tebdillerinin isabetli belirlendiği, değiştirilmesi gereken parçaların onarılarak olaydan önceki durumlarına getirilmelerinin söz konusu olmadığı, parça ve işçilik bedellerinin meydana gelen hasar ile olay tarihindeki piyasa rayiçlerine uyumlu bulunduğu, 16.05.2016 tarihindeki kaza nedeniyle oluşan hasar toplamının 4.685,00 TL olduğu, belirtilmiştir.
Somut olayda, resmi memurlarca düzenlenen resmi belge niteliğindeki kaza tespit tutanağında açıkça, Antalya-... yolu üzerinde Antalya istikametinden ... istikametine seyir halinde iken 32. Km. De ağaç telefon direğinin devrilmesi sonucu telefon iletim hattının yola sarkması neticesinde sigortalı çekicinin ön cam altı ve üstünde hafif hasarın oluştuğu tespit edilmiş, davalı şirket tarafından aksi yönde delil ibraz edilmediği anlaşılmış olmakla, araçta oluşan hasar ile davalı şirkete ait olduğu belirlenen telefon kablosu arasında illiyet bağınını kurulduğunun kabulü gerekmiş, bu durumda ilk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı vekilinin istinaf sebeplerine itibar edilmemiştir.
Sonuç olarak yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin, istinaf başvuru kanun dilekçesinde yer verdikleri itirazların yerinde olmamasına, kararda kamu düzenine ilişkin bir aykırılık bulunmamasına, kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olmasına göre Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstinafa başvuran davalı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun ilgili Tarifesi hükümleri gereği istinafa başvurusunda haksız çıkan davalı taraftan alınması 320,00 TL istinaf nispi karar harcından başlangıçta alınan 60,00 TL'nin mahsubu ile bakiye 260,00 TL'nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında yapılan giderlerin istinafa başvuran davalı üzerinde bırakılmasına, varsa kullanılmayan gider avansının istek halinde kendisine iadesine,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK'nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi. 14/10/2021
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.