3. Hukuk Dairesi 2015/5387 E. , 2016/4614 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
VEK.AV....
VEK.AV. ...
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin aboneliğinin olduğunu, kaçak enerji kullanımı tespit edilmeden davalı tarafça kaçak enerji bedeli tahakkuk edildiğini,haksız olarak tahakkuk ettirilen 08.11.2013 tarih 297757 numaralı 37.225,80 TL ve 297758 numaralı 98.179,10TL bedelli faturalar yönünden borçlu olmadığının tespitine ve faturaların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, 06.11.2013 tarihli Kaçak Elektrik Tespit Tutanağına göre davacının kaçak elektrik kullandığını bu nedenle 37.225,80-TL kaçak elektrik tüketim bedeli ve 98.179,10 TL normal tüketim bedeli tahakkuk ettirildiğini söz konusu tahakkukların mevzuata uygun olduğunu belirterek açılmış olan davanın reddine talep etmiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporu hükme esas alınarak 297757 nolu fatura ile talep edilen 37.225,80 TL kaçak elektrik kullanım bedelinin hukuka uygun olduğu ancak normal tüketim bedelinin 53.801 TL olması gerekirken davalı tarafça 98.179,10 TL tahakkuk yapıldığı belirtilerek 44.378,08 TL yönünden davacı tarafın davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş,hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından, davacının ticarethane aboneliğinin olduğu,06.11.2013 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağına göre ;sayacın damgalarına müdahale edildiği,kapağının açılıp swich tel ile bağlandığı,sayacın elektronik seri numarası ile etiket seri numarasının birbirinden farklı olduğu,sayacın etiketinin değiştirildiği,ekran bağlantı ayaklarından birinin kesilerek ekranın sinyal vermesinin engellendiği,labaratuvar sonucuna istinaden tutanak tutulduğu belirtilmiştir.
Davada, davacı taraf tahakkuk edilen kaçak elektrik faturalarından dolayı borçlu olmadığının tespiti talep edilmektedir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davalı tarafça tahakkuk edilen faturaların uygun olduğu ancak daha önceki normal kullanım süresince ortaya çıkan fatura bedellerinin ek tahakkuk bedeli olan 98.179,10 TL den düşürülerek,ek tahakkuk bedelinin 53.801 TL olması gerektiği belirtilmiştir.
HUMK"nın 275.(HMK"nun 266.) maddesine göre; çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. HMK"nun 279. maddesine göre; bilirkişinin konusunda uzman olup, yazılı olarak raporunun denetime açık bir şekilde hesap olması gerekir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ; 297758 nolu faturada aktif güç için elde edilen değerin kurulu güce göre elde edilen değer ile hemen hemen aynı olduğu ilgili yönetmelik gereği ortaya çıkarılan normal tüketime dayalı fatura değerini tespit etiği belirtilmiş olup kaçak elektrik tahakkuku yönünden açık bir hesaplama yapılmamıştır.Bu şekilde hükme esas alınan rapor Yargıtay denetimine elverişli olmayıp, hüküm kurmaya yeterli değildir.
Bu durumda, mahkemece; aboneliğe ilişkin tüketim ekstreleri celp edilerek konusunda uzman bilirkişi kurulundan dava konusu dönemde yürürlükte bulunan yönetmelik hükümleri de gözetilerek yeniden rapor alınarak ayrıntılı bir şekilde davacının sorumlu olduğu ve olmadığı miktarın belirlenmesi suretiyle oluşacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
Ayrıca, HGK"nun 21.05.2014 tarih, 2013/7-2454 E., 2014/679 K. sayılı ilamı gereğince faturalara kayıp-kaçak bedelinin yansıtılmaması gerektiği düşünülmeden hesaplanan bilirkişi raporunun esas alınması suretiyle karar verilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 28.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.