Esas No: 2020/227
Karar No: 2021/1271
Karar Tarihi: 14.10.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2020/227 Esas 2021/1271 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20.HUKUK DAİRESİ
...
T Ü R K M İ L L E T İ A D I ... A
K A R A R
BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/11/2019
NUMARASI ....
DAVANIN KONUSU : ... Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 27/11/2019 tarih ve ..... sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davalılar ... ile ... tarafından istenmiş ve istinaf dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, davalı Şirketin ... başvuru numaralı "..." ibareli, 19,35,37 ve 42. sınıf mal ve hizmetleri kapsayan marka başvurusunda bulunduğunu, müvekkili tarafından adına tescilli "..." asıl unsurlu markalara dayalı olarak başvuruya itiraz edildiğini, müvekkili itirazlarının önce ..., sonrasında ise ... tarafından reddedildiğini, oysa dava konusu başvuru ile müvekkili markaları arasında ayırt edilemeyecek derecede benzerlik bulunduğunu, SMK'nın 6/1 maddesi kapsamında taraf markalarının karıştırılacaklarını, markaların asli unsurları olan "..." ibaresi ile "..." ibaresi arasındaki tek farkın, "..." harfinin yerine "..." harfinin konulmasından kaynaklandığını, tescili halinde dava konusu başvurunun, müvekkili markalarının serisi olarak algılanacağını ileri sürerek, ...'in ....sayılı kararının iptaline,... başvuru numaralı "..." ibareli markanın 35. sınıfta yer alan "Su yumuşatma cihazları, su arıtma cihazları, su arıtma tesisatı, atık arıtma tesisatı. Tıbbi amaçlı olmayan elektrikli alt yaygıları ve elektrikli battaniyeler, ısıtıcı yastıklar, elektrikli veya elektriksiz ayak ısıtıcıları, sıcak su torbaları (termoforlar), elektrik ısıtmalı çoraplar. Akvaryumlar için filtreler ve filtre-motor kombinasyonları. Sanayi tipi pişirme, kurutma ve soğutma tesisatı. Pastörize ve sterilize edici makineler. Aydınlatma cihazları (taşıtlar, iç ve dış mekanlar için aydınlatma armatürleri). Beton, alçı, toprak, kil, taş, mermer, ahşap, plastik veya sentetik malzemelerden imal edilmiş ve şekil almış yapı/inşaat/yol yapımı ve benzer amaçlı malzemeler: metalden olmayan binalar/yapılar, yapı elemanları, direkler, bariyerler, tabii veya sentetik ısı ile yapıştırılabilen kaplamalar, çatılar için ziftli kartonlar, ziftli kaplamalar, ahşap ve sentetik malzemeden kapı ve pencereler. Yollar için metal, mekanik ve aydınlatmalı olmayan trafik işaretleri. Beton, taş veya mermerden yapılmış anıtlar, heykeller. İnşaatlar için cam ürünleri. . Akvaryum kumlar." mallarına özgü mağazacılık hizmetleri yönünden kısmen hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili firmanın 2002 yılında Konya ...’de... tarafından kurulduğunu, kurulduğu andan itibaren bu soy isminin marka olarak kullanıldığını, ancak soy ismin telaffuzunda zorluk olması nedeni ile markanın "..." şeklinde kullanıldığını, davacı markaları ile müvekkili başvurusu arasında iltibas oluşturacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, markalar arasında 6769 sayılı Kanunda belirtilen şekilde halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimalinin de söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, davalı şirket adına tescil edilen .... sayılı "..." ibareli marka ile davacı markaları arasında 35. sınıfta yer alan “Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Aydınlatma cihazları (taşıtlar, iç ve dış mekanlar için aydınlatma armatürleri). Su yumuşatma cihazları, su arıtma cihazları, su arıtma tesisatı, atık arıtma tesisatı. Tıbbi amaçlı olmayan elektrikli alt yaygıları ve elektrikli battaniyeler, ısıtıcı yastıklar, elektrikli veya elektriksiz ayak ısıtıcıları, sıcak su torbaları (termoforlar), elektrik ısıtmalı çoraplar. Akvaryumlar için filtreler ve filtre-motor kombinasyonları. Sanayi tipi pişirme, kurutma ve soğutma tesisatı. Pastörize ve sterilize edici makineler. Beton, alçı, toprak, kil, taş, mermer, ahşap, plastik veya sentetik malzemelerden imal edilmiş ve şekil almış yapı/inşaat/yol yapımı ve benzer amaçlı malzemeler: metalden olmayan binalar/yapılar, yapı elemanları, direkler, bariyerler, tabii veya sentetik ısı ile yapıştırılabilen kaplamalar, çatılar için ziftli kartonlar, ziftli kaplamalar, ahşap ve sentetik malzemeden kapı ve pencereler. Yollar için metal, mekanik ve aydınlatmalı olmayan trafik işaretleri. Beton, taş veya mermerden yapılmış anıtlar, heykeller. İnşaatlar için cam ürünleri. Akvaryum kumları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)” hizmetleri yönünden iltibas tehlikesinin bulunduğu, dava konusu edilen hizmetler açısından 6769 sayılı SMK’nun 6/(1) maddesi anlamında iltibas tehlikesinin bulunması ve davacının itirazına mesnet markaları tanınmış olmadığından 6769 sayılı SMK’nın 6/5 maddesinin uygulanması şartlarının oluşmadığı, davalının kötü niyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ... 16.08.2018 tarih... sayılı kararının davaya konu markanın kapsamında yer alan 35. sınıftaki "Müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için Aydınlatma cihazları (taşıtlar, iç ve dış mekanlar için aydınlatma armatürleri). Su yumuşatma cihazları, su arıtma cihazları, su arıtma tesisatı, atık arıtma tesisatı. Tıbbi amaçlı olmayan elektrikli alt yaygıları ve elektrikli battaniyeler, ısıtıcı yastıklar, elektrikli veya elektriksiz ayak ısıtıcıları, sıcak su torbaları (termoforlar), elektrik ısıtmalı çoraplar. Akvaryumlar için filtreler ve filtre-motor kombinasyonları. Sanayi tipi pişirme, kurutma ve soğutma tesisatı. Pastörize ve sterilize edici makineler. Beton, alçı, toprak, kil, taş, mermer, ahşap, plastik veya sentetik malzemelerden imal edilmiş ve şekil almış yapı/inşaat/yol yapımı ve benzer amaçlı malzemeler: metalden olmayan binalar/yapılar, yapı elemanları, direkler, bariyerler, tabii veya sentetik ısı ile yapıştırılabilen kaplamalar, çatılar için ziftli kartonlar, ziftli kaplamalar, ahşap ve sentetik malzemeden kapı ve pencereler. Yollar için metal, mekanik ve aydınlatmalı olmayan trafik işaretleri. Beton, taş veya mermerden yapılmış anıtlar, heykeller. İnşaatlar için cam ürünleri. Akvaryum kumları. mallarının bir araya getirilmesi hizmetleri; (belirtilen hizmetler perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, katalog ve benzeri diğer yöntemler ile sağlanabilir.)" hizmetler bakımından iptaline, davaya konu markanın hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı ... vekili, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını, zira işaretler arasında kavramsal farklılık olduğunu..... sayılı davacı markaları ile dava konusu başvuru arasında belirli düzeyde işaret benzerliği bulunsa da bu markalar yönünden emtia benzerliği şartının gerçekleşmediğini ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna yaptıkları itirazların incelenmediğini ve bu hususlarda herhangi bir gerekçeye yer verilmediğini, dava konusu markalar arasında iltibasın bulunup bulunmadığın tespiti, özel ve teknik bilgiyi gerektirdiğinden, aralarında özellikle ... ve tasarım uzmanı bir bilirkişinin de bulunduğu yeni bir heyetten rapor alınması gerektiğini, müvekkili firmanın kurucusunun... olup müvekkili firmaya ait marka başvurusunun, şirket kurucusunun soy ismi üzerine oluşturulduğunu, davacı markaları ile müvekkil firma markası arasında iltibas oluşturacak şekilde benzerlik bulunmadığını ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
GEREKÇE : Dava, ... kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
İşlem dosyasının incelenmesinden; davalı Şirketin 07.06.2017 tarihinde .... sayılı "..." ibareli marka başvurusunda bulunduğu, başvuru kapsamında 19., 35., 37. ve 42. sınıflarda yer mal ve hizmetlerin olduğu, .... bir kısım mal ve hizmetler yönünden başvurunun 6769 sayılı SMK'nın 5/1-... maddesi uyarınca reddedilip, kalan hizmetler yönünden başvurunun ilan edildiği, başvurunun ilanına davacı ... sayılı "... ..." ibareli, ...şekil" ibareli, .... sayılı "... ....+şekil" ibareli ve .... sayılı "... ...+şekil" ibareli markalara dayalı olarak karıştırılma ve kötü niyet gerekçeleriyle itiraz edildiği, ... tarafından itirazın reddedildiği, davacının önceki gerekçelerle bu karara yaptığı itirazın da ...'in 16/08/2018 tarih,....sayılı kararıyla reddine karar verildiği, ... kararının davacıya 28/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Görüldüğü üzere iki aylık hak düşürücü süre içinde açılan işbu davanın konusu, davalıya ait..... sayılı başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında, 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi anlamında karıştırılma ihtimalinin bulunup bulunmadığıdır. Zira, ilk derece mahkemesince yalnızca anılan madde kapsamında markalar arasında karıştırılma tehlikesi bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ve karar yalnızca davalılar tarafından istinaf edilmiş bulunduğundan, artık diğer hususların istinaf incelemesinde tartışılması mümkün değildir.
Somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 6769 sayılı SMK'nın 6/1. maddesinde, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dâhil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir. Açıklanan hüküm çerçevesinde markalar arasında iltibasa yol açacak derecede bir benzerlik olup olmadığının tespitinde her iki markaya konu işaretin, ayırt edici ve baskın unsurları dikkate alınarak bütünü itibariyle görsel, işitsel ve anlamsal olarak bıraktıkları izlenimin esas alınması gerekmektedir. İltibas, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir (Savaş Bozbel, Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul 2015, s. 408- 409).
Yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olaya dönüldüğünde; dava konusu başvuru, standart karakterle yazılmış "..." ibaresinden oluşmaktadır. Başvuruda yer alan "..." ibaresi, yüksek ısıda pişirilmiş toprak, fayans, porselen yapımıyla ilgili olan anlamlarına gelip, özellikle dava konusu edilen 19. sınıftaki mallar yönünden ayırt ediciliği olmayan, başvuru kapsamındaki diğer mallar yönünden ise zayıf ayırt ediciliğe sahip olan bir ibare niteliğinde bulunduğundan, başvurunun asli unsuru "..." ibaresidir. Davacının itirazına mesnet markaların asli unsurları ise "..." ibaresidir. Zira davacı markalarının bir kısmında bulunan şekil unsuru ile tanımlayıcı nitelik taşıyan ".../..., Banyo, ..." ibareleri ayırt edicilikte geri planda kalan unsurlardır. O halde taraf markalarının asli unsurlarını oluşturan "..." ve "..." ibareleri arasında benzerlik olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Taraf markalarının asli unsurlarını oluşturan "..." ve "..." ibarelerinin bir bütün olarak anlamları bulunmamaktadır. Ancak, söz konusu ibareler türetilmek sureti ile oluşturulmuş ibareler olup, "..." ve "..." kelimelerinin başına beyaz, temiz, dürüst, sıkıntısız anlamlarına gelen "..." ibaresi eklenmiştir. Bu nedenle "..." ve "..." kelimelerinin anlamları olması ve bu ibarelerin başına da yine anlamı bulunan "..." ibaresinin getirilmesi karşısında marka işaretlerinin anlamlarının bulunduğu ve bu anlamların birbirlerinden farklı olduğu kanaatine varılmıştır. Bir diğer deyişle dava konusu başvurunun beyaz ..., temiz ... biçiminde algılanacağı, itiraza mesnet markaların ise temiz ..., sıkıntısız ... biçimde bir algı oluşturacağı ve bu anlamlarının, marka kapsamlarındaki hizmetlerin ortalama tüketicilerince bilineceği anlaşıldığından, marka işaretleri arasında anlamsal benzerlik yoktur. Yine başvuruda farklı olarak yer alan "..." harfinin telaffuzu nedeniyle vurguyu üzerinde toplayacağı, bu nedenle marka işaretleri arasında işitsel farklılığında olduğu değerlendirilmiştir. Görsel yönden ise dava konusu başvuru .....sayılı marka dışında kalan markalarda şekil unsuruna yer verilmiştir. Bu haliyle markalar arasında görsel benzerliğin de çok düşük olduğu kabul edilmiştir. Şunu da belirtmek gerekir ki; markaların asli unsurları arasında yalnızca tek harften kaynaklanan farklılığın olması, her zaman marka işaretleri arasında benzerlik bulunduğu şeklinde yorumlanmamalıdır. Zira, somut olaydaki gibi marka işaretleri arasında anlamsal farklılığın bulunması ve farklılığı oluşturan harfin telaffuzu ayırt ediciliği sağlamaya elverişli olabilir. Nitekim Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 19/06/2017 tarih, ... karar sayılı ilamı ile "..." ve "..." ibareleri arasında benzerlik olmadığı kabul edilmiştir. O halde somut olayda, özellikle marka işaretleri arasında anlamsal farklılık bulunması ve işitsel benzerliğin de olmadığı gözetildiğinde, başvuru konusu ibare ile davacının itirazına mesnet markalar arasında iltibasa yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığı, işletmesel bağlantılandırmayı tesis eden herhangi bir unsurun da dava konusu başvuruda yer almadığı sonucuna varılmış, 6769 sayılı SMK'nın 6/1 maddesi koşullarının gerçekleşmediği kabul edilmiştir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet marka arasında, her ne kadar marka kapsamları yönünden kısmi benzerlik varsa da marka işaretleri arasında benzerlik olmadığından, karıştırılma tehlikesinin bulunmadığı gözetilerek, davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ve davacının, dava konusu markanın kısmen hükümsüzlüğünü talep ettiği de gözden kaçırılarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.06.2016 ... ...sayılı kararı uyarınca iltibas değerlendirmesinin hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olduğundan Dairemizce bu yönden dosyada mevcut bilirkişi raporundaki tespitlere itibar edilmemiş, ayrıca bir bilirkişi incelemesine de gerek görülmemiştir.
HMK'nın 353/1-b-2. maddesinde, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmişse "düzelterek yeniden esas hakkında" duruşma yapılmadan karar verilmesi gerektiği düzenlendiğinden Dairemizce davaların istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davalılar ... ile ... vekillerinin istinaf başvurularının HMK'nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 2. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi'nce verilen 27/11/2019 ... ve....K. sayılı kararın KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL maktu karar ve ilam harcından, peşin olarak alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap olunan takdiren 5.900,00 TL maktu vekaletin ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı ... tarafından istinaf aşamasında yapılan 33,50 TL posta masrafından oluşan yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı kuruma verilmesine,
7-Davalı ... tarafından ilk derece ve istinaf aşamasında yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yatırılan ve kullanılmayan gider avansının, hükmün kesinleşmesini müteakip re'sen davacıya iadesine (HMK m.333),
9-Davalılar tarafından istinaf başvurusunda ayrı ayrı yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalılara ayrı ayrı iadesine,
10-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 14/10/2021 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.
GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 09/11/2021
Başkan
...
Üye
...
Üye
...
Katip
...
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.