Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/19
Karar No: 2021/4309

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2021/19 Esas 2021/4309 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2021/19 E.  ,  2021/4309 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
    Asıl ve birleştirilen davada davacı, dava konusu 23 parsel sayılı taşınmazdaki 3 numaralı bağımsız bölümünün satış yetkisini içeren vekaletname ile dava dışı ..."yı vekil tayin ettiğini, vekil ...in dava konusu bağımsız bölümünü 12.03.2009 tarihinde davalı ..."a; davalı ..."in de 16.04.2009 tarihinde diğer davalı ..."e satış göstermek suretiyle temlik ettiğini; taşınmazın davalı ... tarafından ise 18.04.2011 tarihinde davalı ..."a yine satış gösterilmek suretiyle devredildiğini, anılan temliklerin muvazaalı olduğunu, davalı ..."in; dava dışı vekil ...ve diğer davalı ..."nin annesi olup, dava dışı vekil ve davalı ..."nin kız kardeş olduklarını, davalı ... ile de akrabalıkları bulunduğunu, dava dışı vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını, bahsi geçen temliklerden haberdar edilmediği gibi herhangi bir satış bedelinin de kendisine ödenmediğini, kaldı ki taşınmazın halen kendi tasarrufunda bulunduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Asıl ve birleştirilen davada davalılar ...ile birleştirilen davada davalı ..., davacının iddialarının doğru olmadığını ve davacıyı tanımadıklarını, yapılan satış işlemlerinin gerçek olduğunu, davacının üçüncü kişilerle olan ilişkilerinden bilgileri bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
    Mahkemece, birleştirilen davada davalılar ... yönünden, bu davalıların asıl davada da davalı olduğu gerekçesiyle, davanın derdestlik nedeniyle reddine; dava konusu taşınmazın satışlarına ilişkin satış bedellerinin ödendiğine dair herhangi bir delil bulunmadığı, davalıların birbirleriyle akrabalık bağına sahip oldukları, TMK"nın 1023. maddesinde aranan iyiniyetli üçüncü kişi olamayacakları gerekçesiyle asıl ve birleştirilen davanın kabulüne karar verilmiş, kararın davalılar vekili tarafından istinafı üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince; 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca, davalıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Karar, asıl ve birleştirilen davada davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü.


    -KARAR-
    Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
    Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davanın ve davalı ... yönünden birleştirilen davanın kabulüne, birleştirilen davada davalılar ... yönünden dersdestlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalıların yerinde bulunmayan diğer temyiz itirazlarının reddine.
    Hemen belirtmek gerekir ki; HMK."nın 266. maddesi uyarınca ""Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hâllerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Ancak genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukukî bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz. ""
    6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu"nun 3. maddesinin 2. fıkrasında ise; "" Bilirkişi, raporunda çözümü uzmanlığı, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hususlar dışında açıklama yapamaz; hukuki nitelendirme ve değerlendirmelerde bulunamaz."" hükmü yer almakta olup;anılan maddenin 3. fıkrasında da; ""Genel bilgi veya tecrübeyle ya da hâkimlik mesleğinin gerektirdiği hukuki bilgiyle çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişiye başvurulamaz."" hükmüne yer verilmiştir.
    Ne varki, eldeki davada, bilirkişi heyeti yetkilerini aşarak raporlarında hukuki nitelendirme yapmışlardır. Mahkemece bu yön gözetilmeksizin gerekçesinde hukuki değerlendirme içeren bilirkişi raporuna atıf yapılması hatalı ise de bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir.
    Bilindiği üzere, harç kamu düzeni ile ilgili olup temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gerektiği ve kamu düzeniyle ilgili konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemeyeceği de kuşkusuzdur. Öte yandan, davalar birleştirilse dahi ayrı dava olma özelliklerini korurlar. Bu nedenle asıl dava ve birleştirilen dava bakımından ayrı ayrı harç alınması gerekir.
    Somut olayda, birleştirilen davada davalı ... yönünden; davanın esastan kabul edilmiş olmasına rağmen maktu karar ve ilam harcı alınması doğru değil ise de, anılan bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden,
    İlk derece mahkemesinin hükmünün 2. bendinin hükümden çıkarılarak yerine 2. bent olarak;
    "Asıl dava sebebiyle alınması gereken 23.908,50 TL ilam harcından, peşin alınan 5.977,12 TL"nin mahsubu ile bakiye 17.931,38 TL"nin asıl davada davalılar ... ve ..."dan tahsili ile Hazine"ye irad kaydına,"" cümlesinin yazılmasına,
    İlk derece mahkemesinin hükmünün 5. bendinin hükümden çıkarılarak yerine 5. bent olarak;
    ""Birleştirilen davada alınması gereken 23.908,50 TL ilam harcından, peşin alınan 239,09 TL"nin mahsubu ile, kalan 23.669,41 TL"nin birleştirilen davada davalı ..." Yurtaslan"dan tahsili ile Hazine"ye irad kaydına,"" cümlesinin yazılmasına, asıl ve birleştirilen davada davalılar vekilinin temyizi üzerine yapılan inceleme sonucu hükmün bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nin 370/2. maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA, , alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 20/09/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi